Kerpiç tuğlalarla inşa edilen mezar, bir ana oda ve beyaz harçla kaplanmış üç bitişik kısımdan oluşuyor. İçerisinde bulunan eserler, gömülen kişinin yüksek rütbeli bir askeri kumandan olduğuna işaret ediyor. Buluntular ortasında bilhassa dikkat çekenler ortasında, III. Ramses’in ismini taşıyan altın bir yüzük, bronz ok uçları ve küçük bir fildişi kutu yer alıyor.
Mezarın içinde ayrıyeten, kendisi de bir vakitler asker olan Firavun Horemheb’e ilişkin yazılı çanak çömlekler bulundu. Horemheb, III. Ramses’ten yaklaşık bir yüzyıl evvel tahta çıkmıştı. Bu ayrıntı, mezarın ya da etrafındaki alanın vakit içinde yine kullanılmış olabileceğine işaret ediyor.
Arkeologlar ayrıyeten kaymaktaşı kaplar, yarı bedelli taşlar ve Antik Mısır’ın hami ilahları Taweret ve Bes’i temsil eden muskalar buldu. Bununla birlikte, Mısır mitolojisinde şifa ve iyiliğin sembolü olan Horus’un Gözü de keşfedilen değerli nesneler ortasında.
Bu mezar keşfi, 2024 yılında Mısır’da ortaya çıkarılan bir dizi dikkat alımlı arkeolojik bulgunun en yenisi oldu. Geçtiğimiz ay, Luksor yakınlarındaki Theban Nekropolü’nde yer alan Batı Vadileri’nde II. Thutmose’ye ilişkin olduğu düşünülen bir mezar bulunmuştu. Bu mezar, Tutankhamun’un 1922’de keşfinden bu yana ortaya çıkarılan birinci firavun mezarı olarak kayda geçti.
Aynı grup, günler sonra, tekrar II. Thutmose’ye ilişkin ikinci bir mezarın varlığına dair ipuçları taşıyan, dikkatle gizlenmiş bir höyüğün altını kazdıklarını açıkladı. Bu höyüğün altında firavunun mumyalanmış kalıntılarına ulaşılabileceği iddia ediliyor.
Yılın başlarında ise bir Fransız-İsviçre grubu, II. Pepi devrine (MÖ 2305-2118) ilişkin, yüksek rütbeli bir büyücü-doktora ilişkin bir diğer değerli mezar keşfetti. Yazıtlarda bu kişinin ismi Tetinebefou olarak geçiyor ve hükümdarın hizmetinde vazife yaptığı belirtiliyor.