Azizi’nin enteresan öyküsü, yıllar evvel geçirdiği ağır bir iş kazasıyla başladı. Tabipler hayatını yitirdiğini açıklamış, cenaze için morga götürülürken ansızın nefes almaya başlamıştı. Bu beklenmedik dönüş, olaya şahit olanların panikle kaçmasına neden oldu.
TABUTTAN VE MORGDAN GERİ DÖNDÜ
İkinci olayda sıtma teşhisi konulan Sevgilisi, argümanına nazaran tabuta yerleştirilmek üzereyken ailesinin gözyaşları ortasında tekrar hayata döndü. Trafik kazası sonrası komaya girdiğinde de birebir senaryo yaşandı. Bir yıl sonra zehirli yılan ısırması sonucu “öldü” denildi ve üç gün morgda kaldı. Lakin tekrar hayata tutunmayı başardı.
“CADI” DAMGASI: ‘HERKES BENDEN KORKTU’
Beşinci mevtten dönüşü ise halkın ona bakışını büsbütün değiştirdi. Kimi köylüler, Sevgilisi’nin tehlikeli bir ruh ya da cadı olduğuna inandı. Altıncı olayda ise meskeninde canlı diri yakılmaya çalışıldı; bedeninde hala bu teşebbüsün bıraktığı yanık izleri de mevcut.
Azizi, yaşadıklarının akabinde toplumdan dışlandığını belirterek, “İnsanlar beni bölgemizdeki en güçlü ‘cadı’ olarak görüyor. Her geri dönüşümde bedenim farklı bir his veriyordu. Birçok kişi bana gerçek bir insan üzere davranmadı, benden korktu.
GÜNÜN SONUNDA YALNIZ KALDI
Eşi ve çocukları olmayan Sevgilisi, komşularıyla da bağlantı kurmadığını ve yalnız yaşadığını söyledi. Mahallî halk ise belgeselde “Onun yaşadıklarına şahit olduk, çok korkutucu. Her gördüğümüzde kaçıyoruz” kelamlarıyla hislerini lisana getirdi.
Azizi ise morgda yine uyandığı bir anısını şöyle anlattı:
“Çok üşüdüğümü hissettim. Kapalı bir kutuda değil, insanların toplu halde yattığı bir yerdeydim. Ayağa kalktığımda herkes bana şaşkınlıkla baktı.”