Çeşitli ziyaretler için Gaziantep’e gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ‘ÖNDER 22’nci İmam Hatipliler Kurultayı’na katıldı. Şahinbey Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda Bakan Kacır’ın yanı sıra Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin ile milletvekilleri, rektörler, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş yer aldı.
Burada konuşan Bakan Kacır, Türkiye’nin savunma endüstrideki durumuna değindi. Ulusal savunma alanındaki atılımların Türkiye’nin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık seyahati olduğunu lisana getiren Bakan Kacır, üretebilen, kendi öz evlatlarının alın ve akıl teriyle geleceğe yürüyen, daha yüksek katma kıymet üreterek inşa eden Türkiye’den bahsedildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Türkiye, savunma endüstride bilhassa son 22 yıllık periyotta Cumhurbaşkanımız liderliğinde muazzam muvaffakiyetler elde etti. Dosta inanç, hasımlarımıza tasa veren bir destan yazıyoruz adeta. Bu atılım, farkında olmalıyız ve bilmeliyiz ki, yalnızca savunma endüstrisinden ibaret değil. Endüstrinin ve teknolojinin tüm alanlarında, kritik muhtaçlıklarını kendi imkanlarıyla karşılayamayan bir ülkenin bugünün dünyasında teknolojik bağımsızlıktan, hasebiyle ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan bahsetmesi mümkün değil. Gayemiz savunma endüstride başardığımız üzere endüstrinin, teknolojinin öbür alanlarında, ulaştırmadan güce, tarımdan sıhhate ve finansa tüm alanlarda kendi teknolojisini üretebilen bir Türkiye inşa etmek. Bunu yapabilmek ismine büyük bir ekosistem inşa ettik.”
‘İHA ALANINDA DEĞERLİ BİR NOKTAYA GELDİK’
Askeri sınıf insansız hava aracı üretiminde Türkiye’nin kıymetli bir noktaya geldiğini tabir eden Bakan Kacır, bu alanda ihracatı 36 milyar dolardan 270 milyar dolara çıkardıklarını lisana getirerek, “Hem üretebildiğimiz eser hem de ihracat yapabildiğimiz ülke sayısı açısından dünyada ortada bir yerdeydik. Bugünün Türkiye’si Çin’den sonra Avrupa’ya kadar uzanan geniş coğrafyanın en güçlü üreticilerinden birisi. Bütün bu muvaffakiyetlerin gerisinde Ar-Ge’lere ayırdığımız kaynak çok kıymetli bir rol oynuyor” dedi.
Bakan Kacır, eski Türkiye’de uzun yıllar boyunca terörle gayret edildiğine dikkat çekerek, “İhtiyaç duyduğumuz savunma sistemlerini müttefik olduğumuz ülkeler, parasını ödesek dahi bize vermiyordu. 40 yıla yakın vakittir terörle çaba eden bir ülke olarak bu gayretimizde dostumuz olması gereken, birebir ittifakın içinde olduğumuz ülkelerin birden fazla vakit yanımızda değil onları çoğunlukla gayret ettiğimiz terör örgütlerinin ardında görüyorduk. Onlardan nadiren alabildiğimiz savunma sistemleri de terörle gayrette gereksinimimizi karşılamıyor ve bize muvaffakiyet getirmiyordu” tabirlerini kullandı.
Savunma ve havacılık ihracatının 248 milyon dolardan 2024’te 7 milyar doların üzerine çıktığını söyleyen Bakan Kacır, 2025’te ise bu sayının 9 milyar doların üzerine çıkmasını hedeflediklerini vurguladı.
Yapay zeka alanında da geri kalınmadan bu alanda değerli adımlar atılması gerektiğini anlatan Bakan Kacır, “Bunun için dünyada hiper ölçek denilen data merkezleri inşa ediyor. Yapay zeka birçok alanda insanoğlunun en değerli tamamlayıcı ve ikame edici ögesi olması öngörülüyor. Bu alanda bağımsız olmak için atacağımız adımları hızlandırmalıyız. İnternetle birlikte hakikat ile aramızdaki bağ bir ölçüde dönüşmüştü. Bu alanda biz son derece aktifiz, arama motorunda bize sunulanlar ortasından tercih yapsak da burada bir tercih yapma imkanımız bulunuyor. Yapay zeka ile birlikte bu büyük ölçüde dönüşüyor. O kadar süratli cevap veriyor ki; verdiği karşılığa inanmamak çok sıkıntı. Münasebetiyle zihinlerin çarçabuk yönlendirilebileceği bir devirdeyiz. O yüzden bize düşen sağlam yapay zeka ortaya koyabilmek, kendi kıymetlerimiz ve sağlam bilgi kümeleriyle donatılmış yapay zeka geliştirmek zorundayız” diye konuştu.
“YENİ UZAY MİSYONUNA HAZIRLANIYORUZ”
Bakan Kacır, yerli hibrit roket motoruyla üretilen bir uzay aracının aya ulaştırılması için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Şimdi yeni uzay vazifelerine hazırlanıyoruz. İnşallah 380 bin kilometre ötemizde olan aya kendi ay yıldızlı bayrağımız ile kendi hibrit roket motorumuz ile ürettiğimiz bir uzay aracını eriştireceğiz. Önümüzdeki yıl yani 2026 yılı sonunda ay vazifesini de hayata geçirecek uzay aracını muvaffakiyetle hazırlamış, sonraki aylarda da aya göndermiş olacağız. Bütün bunlar Türkiye’ye çok farklı kazanımlar getiriyor. Hem stratejik hem de ekonomik kazanımlar getiriyor. Bu alanlar Türkiye’nin kalkınma seyahatine değerli katkılar sunan adımlar. Dünyada 1 yılda 600 milyar dolar uzay iktisadına katkı veriliyor. Bu ayrılan hissenin 1 trilyon dolara erişmesi öngörülüyor. Münasebetiyle Türkiye olarak uzay iktisadından hisse alan ülkelerden birisi olmak için bu argümanlı projeleri hayata geçirmeye çalışacağız” dedi.