İzmir Büyükşehir Belediyesi 2024 Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu’nun lansmanı kapsamında, Mahallî İdarelerde Sürdürülebilirlik Siyasetleri ve Davranış Değişikliği Paneli düzenlendi.
Moderatörlüğünü ekonomist Derya Altun’un yaptığı panele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çeşme Belediye Lideri Lal Denizli ve ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç Gök konuşmacı olarak katıldı.
“ORTAK KAMU ALANLARIMIZDA ORTAK ŞUURU GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Çeşme Belediye Başkanı Denizli, yerel yönetimler olarak sürdürülebilirlik için israf ve yenilenebilirlik hususlarında çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Çeşme Belediyesi olarak bilhassa karbon emisyon azaltmak üzere SEKAP’ın bir modülü olduk ve geçtiğimiz aylarda mukavelemizi imzaladık. Öncelikle belediye meclisimizde su tüketimine ait muhakkak sınırlamalara ve buna uymayanlar konusunda belli cezai yaptırımlara karar verdik” dedi.
İzmir’in marka kıymeti olan Alaçatı Ot Şenliği’nde birinci kere bu yıl stantlarda plastik eserleri yasakladıklarını, karton yahut kağıt üzere eser kullanımı zaruriliği getirdiklerini anlatan Denizli, “Bunları vatandaşın günlük yaşantısındaki farkını artırmak için yapıyoruz. Ortak kamu alanlarımızda ortak şuuru geliştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
“İNSANLARI BUNA ALIŞTIRMAMIZ GEREKİYOR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay da sürdürülebilir kent için atık idaresinin değerine dikkati çekerek, yeni uygulamalar geliştireceklerini belirtti. Tugay şöyle konuştu:
*Ben birtakım şeylerin eğitimle öğretilebileceğini düşünüyorum. Fakat beşerler kimi şeyleri deneyerek ya da zorlayarak öğrenebiliyorlar. Mesela 2000’li yılların başlarında geri dönüşüm atıklarını başka toplamayı başarıyordu Büyükşehir Belediyesi. Lakin öteki bir yere taşındıktan sonra diğer bölgede yapılmadığını gördüm.
*Bizim için ne oldu? Biz ailece geri dönüşüm atıklarını farklı bir yerde toplamaya başladık. Bu alışkanlık oldu. Bu devirde birkaç aydır her ay yeni mahalleler ekleyerek kapıdan atık toplama işini yapıyoruz. Öncelikle insanları buna alıştırmamız gerekiyor. Alıştırmak için de teşvik etmemiz gerekiyor.
*Bir müddet sonra bunu mecburî hale getireceğiz. Artık bundan sonra kimse canının istediği çöpü her yere atamayacak. İklim ve etraf konusunda atık bertarafı çok hassas zira. Bilhassa plastik içerikli atıklar toprağı ve suyu zehirliyor. Belediyeler açısından atık idaresi değerli bir başlık.
*Organik atıkların kompost yoluyla tabiata kazandırılması çok değerli. En azından en yakın vakitte bahçe atıklarını karbon kapan prosedürüyle kompost edip kullanacağız.
*Atılan her organik atığın hakikat halde dönüştürülüp tekrar organik olarak tabiata kazandırılması mümkün. Yapabilirsek eksiksiz olur. Zira toprağın verimliliğini kaybetmesi çok kıymetli bir sorun.
“İZMİR’İ TANITMAMIZ GEREKİYOR”
Sürdürülebilir kent için ulusal ve milletlerarası teşviklerin kıymetli olduğunu lakin İzmir’in bu mevzuda sıkıntılar yaşadığını söz eden Tugay, bu hususta öncelik verdikleri gayeler çerçevesinde ilerlediklerini anlattı.
Tugay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Eşitsizlikler mesela. Birtakım kurum içi çalışmalarımız var. İlçe belediyeleriyle daima bir bağlantımız var. Bunu öteki kurumlarla da bir arada yapalım diye düşünüyoruz. Sürdürülebilir kentsel ulaşım planı, daima kendini geliştiren aksiyon planı üzere planlar çerçevesinde yaptığımız çok fazla şey var. Bu husus kıymetli. Kimi kararlar alacağız. Bir yere kadar birbirimizi ikna etmeye çalışacağız fakat bir yerden sonra kimi şeyler mecburî olacak. Kalkınma için memleketler arası ve ulusal networklerle entegre olmamız gerekiyor. İzmir tanınmıyor. İzmir’i tanıtmamız gerekiyor. Bu mevzudan doğan eksikler nedeniyle kimi işbirliği talepleri gereğince karşılık bulmuyor. Bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Umuyorum ki yakın vakitte İzmir’e daha fazla takviye getiririz.”