Moritanya’da kimi bölgelerde kız çocuklarının evlenme ihtimalini artırmak için “leblouh” geleneği devam ettiriliyor. Küçük yaşlardaki kızların evlilikte talihlerini artırmak için zorlan yemek yediriliyor. Bu uygulama, hem sıhhat uzmanları hem de insan hakları savunucuları tarafından ağır formda eleştiriliyor.
BOLLUK VE İTİBARLA ALAKALI
Leblouh geleneğinin kökeni, tarih boyunca büyük vücudun zenginlik, refah ve yüksek toplumsal statü göstergesi olarak görülmesine dayanıyor. Geçmişte güzel beslenmiş bir kız çocuğu, toplumda aile refahının sembolü olarak kabul ediliyordu. Günümüzde ise bu gelenek kimi kırsal bölgelerde sürerken, kent merkezlerinde ve çağdaş etraflarda yavaş yavaş azalıyor.
GELENEK NASIL UYGULANIYOR?
Özellikle klasik yapının korunduğu kırsal alanlarda leblouh daha yaygın. Kız çocukları, beş-altı yaşından itibaren günde çok büyük ölçülerde süt, tahıl ve yağlı yiyecekler tüketmeye zorlanıyor. Birtakım aileler, çocukların süratle kilo almasını sağlamak için katı kurallar koyuyor. Alınan kalori ölçüsü ise sağlıklı hudutların çok üzerine çıkıyor.
STATÜ SİMGESİ
Gelenek, köklerini Sahra kültüründen alıyor. Yüzyıllar boyunca kilolu vücut, ailenin zenginliğini ve toplumsal gücünü temsil eden bir öge olarak görülmüş. Bu nedenle aileler, kızlarının daha düzgün bir evlilik yapabilmesi için bu prosedürü bir “yatırım” olarak pahalandırıyor.
EVLİLİK TALİHİ ARTIRILIYOR
Kırsal bölgelerde erken yaşta evliliklerin yaygın olması ve ekonomik şartların kısıtlılığı, leblouh geleneğinin sürmesinde tesirli oluyor. Aileler, kilolu kız çocuklarının evlilik piyasasında daha avantajlı olacağına inanarak bu usulü uygulamaya devam ediyor.
PSİKOLOJİK VE SIHHAT TESİRLERİ BÜYÜK
Bu uygulamanın çocuklar üzerinde ağır bedelleri var. Yemek yemeyi reddeden çocuklara, bazen fizikî acı veren prosedürlerle baskı yapılıyor. Bunlardan biri, bir uzvun iki çubuk ortasına sıkıştırılması üzere travmatik uygulamalar.
Aşırı yeme zorlaması; erken yaşta bedensel meselelere, hareket kısıtlılıklarına ve ruhsal travmalara yol açabiliyor. Uzmanlar, leblouh geleneğinin hem fizikî sıhhat hem de ruhsal gelişim açısından önemli ziyanlar doğurduğuna dikkat çekiyor.