İzmir’de öğretmenlerden MEB’in resen atamalara protesto

İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak basın açıklamasında bulunan Eğitim İş üyesi öğretmenler “Resen atamaya hayır” yazılı pankart açarak “Yusuf Tekin şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Mutsuz öğretmen, mutsuz toplum”, “Tarikatın bakanı Yusuf Tekin istifa” sloganları attı.

Eğitim İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü tarafından okunan “MEB’in beceriksizliğinin bedelini öğretmenler ve öğrenciler ödüyor” başlıklı basın açıklaması metninde ise şu sözlere yer verildi:

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır tahlile kavuşturamadığı derslik yetersizliği, öğretmen açığı, plansız atamalar ve idare takımındaki keyfi uygulamalar; öğretmenleri norm fazlası haline getirip, mecburî resen atamalara tabi tutmaya devam ediyor. Her sene daha karmaşık bir hale gelen proje okulları, partizanca yapılan atamalar, seçmeli derslerdeki plansızlık ve daima değişen ders saatleri üzere sıkıntılar, eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenleri mecburî göçe zorlamaktadır. Öğretmenler, hayat tertiplerini altüst eden bu mecburî atamalar nedeniyle daima yer değiştirmek zorunda kalırken, öğrenciler de sık sık öğretmen değişikliği yaşamakta, eğitim süreçleri ziyan görmektedir. MEB’in plansızlık ve öngörüsüzlüğü yüzünden oluşan bu norm fazlası sorunu, sırf öğretmenlerin değil, öğrencilerin de eğitim hakkına ziyan vermektedir. Eğitimde daima değişikliklerle dayatılan bu güvencesizlik, öğretmenlerin mesleksel huzurunu ve verimliliğini düşürmekte, ülkenin dört bir yanında eğitimin niteliğine darbe vurmaktadır.

‘YENİ DÜZENLEME’ ÇAĞRISI

Bu sorunun esaslı ve kalıcı bir halde çözülmesi, öğretmenlerin mecburî atamalara mahkûm edilmeden vazifelerini itimat içinde yapabilmesi için MEB’in sorumluluk alması gerekmektedir. Bilhassa öğretmen açığının yoğun olduğu bölgeler için teşvik edici ve kalıcı tedbirler alınmalı; öğretmenlerin özlük haklarını, ömür sistemlerini ve eğitimde sürekliliği koruyacak sürdürülebilir bir tahlil geliştirilmelidir. Norm takım uygulamaları, alınan kararlar ve yapılan uygulamalarla öğretmenleri huzursuz eden, içinden çıkılmaz hale gelen, keyfi ve sübjektif yaklaşımlara neden olmaktadır. Bu nedenle, tüzel açıdan açık, anlaşılır, karar ve uygulamaları denetlenebilir, muteber ve istikrarlı kararlar içeren yeni bir düzenleme yapılması artık mecburî hale gelmiştir.

‘HER KRİZİ ÖĞRETMENLERE FATURA EDEN YAKLAŞIM…’

İlimiz özelinde bakıldığında ise Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak ve Narıldere ilçelerinin ikinci etap tercihlerde tek bir ilçe olarak pahalandırılacak olması başlı başına bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Güzelbahçe’de çalışan bir öğretmenimizin Çiğli’ye resen atanmasının önünü açan bu unsur derhal düzeltilmelidir. Ayrıyeten Yıkım halinde bu kadar çok okul varken, bir çok okul çeşidi birebir binada eğitim görürken, aileler çocuklarını bu okullardan kaçırırken normları sağlıklı hesaplamak mümkün değildir. Aile bütünlüğünü temelinden sarsacak bu cins uygulamalar; maddi manada zorluk yaşayan öğretmen camiamıza ekonomik bir darbe daha vuracaktır. Öğretmenin aile bütünlüğünü, ekonomik zorluklarını, huzur ve memnunluğunu hiçe sayan bakanlığın vilayet, ilçe milli eğitim müdürlüğü kurullarında görevlendirme olarak çalışan norm fazlası öğretmen ve idarecileri resen atama kapsamının dışında bırakması ise kabul edilemez bir öteki konudur.Eğitim-İş olarak, MEB’in yarattığı meseleleri öğretmenlerin sırtına yükleyerek yapılan mecburî resen atamalara karşı olduğumuzu ve bu dayatmaların son bulması için gayretimizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz. Eğitimdeki her krizin yükünü öğretmenlere fatura eden yaklaşımların karşısında, öğrencilerimiz ve eğitim çalışanlarımız ismine haklarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

‘BU UYGULAMAYI DERHAL DURDURUN’

Eğitim İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü ayrıca İzmir Vilayet Müdürlüğü’ne davette bulunarak “Bakanlığın yayınladığı kanunsuz, hukuksuz genelgeye uyarak İzmir’deki öğretmenleri huzursuz, mutsuz etmeyiniz. Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz, İzmir’deki resen uygulamayı kaldırınız. İzmir sarsıntıdan çıkmış bir vilayet. İzmir sarsıntı tehlikesi olan bir vilayet. Yüzlerce okulumuz yıkılmış vaziyette. İzmir’de resen uygulanması şu anda mümkün değildir. Çocuklarımız mutsuz olacak. Öğretmenlerini kaybedecek. Öğretmen arkadaşlarımız mutsuz olacak. Ailesinden, yuvasından ayrılmak zorunda kalacak. Büyük bir ekonomik yükün altına girmek zorunda kalacak. Bu sebeple İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü’müzü Eğitim İş İzmir Şubeleri olarak uyarıyoruz. Bu uygulamayı derhal durdurunuz” diye konuştu.