İki fotoğraf gösteren Fatih Portakal’dan Devlet Bahçeli’ye çok konuşulacak soru

İmralı ziyareti sonrası DEM Parti’den ikinci adım geldi. DEM Partililer, TBMM Lideri Numan Kurtulmuş’un ardından Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli ile bir ortaya geldi. 

Devlet Bahçeli; Sırrı Süreyya Lider, Ahmet Türk ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti heyetini kapıda karşıladı. Meclis’te gerçekleşen görüşmenin akabinde açıklama yapılmadı. Bahçeli, görüşmenin ardından DEM Parti heyetini kapıdan uğurladı. 

Görüşmede DEM Partili Ahmet Türk’ün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tespih armağan ettiği öğrenildi.

PORTAKAL’DAN BAHÇELİ’YE SIKINTI SORU

Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal,  MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli ile DEM Parti heyeti ortasında gerçekleşen ziyarete ait değerlendirmelerde bulundu. 

Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk’ün terör irtibatı bulunduğu gerekçesiyle vazifeden alınarak yerine kayyum atandığını hatırlatan Portakal, muhalefeti seçim devrinde “DEM’lenmek” ile suçlayan Bahçeli’ye çok konuşulacak bir soru yöneltti.

Portakal, Sözcü TV ekranlarına Ahmet Türk’ün kayyum kararı sonrası ve bugün gerçekleşen görüşmedeki imajlarını getirerek Bahçeli’ye “Hangi Ahmet Türk?” sorusunu yöneltti. Portakal hususa ait şu tabirleri kullandı:

– Büyük lokma yiyeceksiniz fakat büyük kelam söylemeyeceksiniz. Siyaset bu, her şey olabiliyor. 

– Devlet Bey’in çok değil bir sene evvel söylemiş olduğu kelam, herkesi “DEM’lenmek”  veya işte DEM haberi yapana, DEM ile birlikte olana yahut onunla birlikte kameralara poz verenlere “DEM’lendi” diyordu. 

– İşte geldiğimiz nokta bu. Gülme komşuna gelir başına yahut lokmanın büyüğünü ye ancak büyük konuşma. 

– Kiminiz diyebilir, “Devlet Bey, bunu ülkenin bekası için yapıyor. Terörler çabayı yok etmek için yapıyor.”. 

– Hayır, siz o vakit her rüzgara nazaran eğilensiniz. 

– Ahmet Türk seçilmiş birisi değil mi? İki imaja birden bakar mısınız? 

– Seçilmiş birinden bahsediyoruz. Bu kişinin elinden koltuğu alındı ve Ahmet Bey’in yaşadığı dram buydu. Belediyenin önünde kaldırıma oturup çiğdem çitliyordu. Yapacak diğer bir şey gelmiyordu.

– Zira, Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları diyor di ki; Sen terör örgütü üyesisin ve seni koltuğundan alıyorum. Senin koltuğuna ben bir kayyum atıyorum. 

– Bugün geldiğimiz noktada ortadan yalnızca 2 ay geçti. 2 ay sonra bugün İmralı Heyeti’nin içeresinde. Sanki Ahmet Bey’in başından ne geçti?

– Ahmet Bey, bu soruyu sormuş mudur? Devlet Bey “Ben sizin karşınızda nasıl duruyorum, ne sıfatla duruyorum?”. Ben olsam sorardım.

– Bu yeni tahlil sürecinin baltalamak filan değil. Bu yalnızca aklımızla dalga geçmek. Bu yalnızca samimiyetsizlik.

– Hangi Ahmet Türk’ü karşınıza aldınız? Ahmet Türk’ün soramadığı soruyu ben size soruyorum. 

– Bu türlü komik ve absürt bir durumdayız. Biz burada yeni tahlil süreci için bir şeyler çıkacağını umuyoruz. Bizim üzere âlâ niyetli beşerler yahut çatışma bitsin diyen beşerler.