Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Aylin Yaman, huzursuz bacak sendromunun Parkinson hastalığı başlamadan evvelki periyotta, hastalığın ön belirtisi olarak görülebildiğini söyledi.
Doç. Dr. Yaman, “Bu sendrom yalnızca Parkinson’un ön habercisi olarak değil, tıpkı vakitte demir eksikliği, kronik böbrek yetmezliği ve yaygın hudut hasarına bağlı olarak da gelişebiliyor. Lakin bilhassa Parkinson açısından risk taşıyan bireylerde bu belirtiye dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
GENÇ YAŞLARDA DA GÖRÜLEBİLİYOR
Parkinson’un beyinde dopamin salgılayan hücrelerin dejenerasyonu sonucu ortaya çıkan, hareket sistemi bozukluklarına yol açan kronik bir nörolojik hastalık olduğunu aktaran Doç. Dr. Yaman, genellikle 60 yaş sonrası ortaya çıktığını, genç yaşlarda da görülebileceğini belirtti.
Doç. Dr. Aylin Yaman, “Vakaların yaklaşık yüzde 5 ila 10’luk kısmında hastalık 65 yaşından evvel gelişiyor. Bilhassa genetik yatkınlığı olan bireylerde genç yaş Parkinson’u da görülebiliyor. Bu yüzden genç yaşta huzursuz bacak sendromu yaşayan bireylerde de ileri tetkikler önerilebilir. Hastalık çeşitli ilaçlarla denetim altına alınabiliyor. İlaç tedavisine cevap alınamayan birtakım hastalarda ise beyin pili olarak bilinen cerrahi metotlara başvurulabiliyor. Bu yolla beynin makul bölgelerine elektrot yerleştirilerek dopamin salınımı uyarılıyor. Yaklaşık 5-6 yıl tesirli olan bu piller, daha sonra değiştirilebiliyor. Lakin her hasta bu cerrahi yola uygun olmayabiliyor” diye konuştu.
GECE UYKUSUZLUĞU BİRİNCİ SİNYAL OLABİLİR
Huzursuz bacak sendromunun geceleri uykuya dalma zahmetine neden olduğuna dikkati çeken Yaman, “Bu belirtilerle birlikte koku alma duyusunda azalma, depresyon, kabızlık ve kas, eklem ağrıları da Parkinson’un erken bulguları ortasında yer alıyor. Hastalığın klasik belirtileri olan titreme, hareketlerde yavaşlama, kaslarda sertleşme, istikrar kaybı ve yürüyüş bozuklukları çoklukla ilerleyen devirlerde ortaya çıkıyor. Lakin prodromal periyottaki bu çeşit uyarıcı işaretler, hastalığın erken tanısı için büyük değer taşıyor” sözlerini kullandı.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KALİTESİNİ YÜKSELTİYOR
Parkinson hastalığının oluşumunda çevresel faktörlerin de tesirli olabildiğini söyleyen Doç. Dr. Yaman, “Pestisitlere, ağır metallere ve hava kirliliğine maruz kalmak, hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayabiliyor. Ayrıyeten baş travmaları da risk faktörlerinden biri. Bu yüzden bilhassa genç ve orta yaşta, travmaya açık birtakım sporların da dikkatli yapılması gerekiyor. Korunmada sağlıklı beslenme, bilhassa Akdeniz tipi diyet, sistemli idman, sigara ve alkolden uzak durmak hayli önemli” dedi.
Parkinson hastalığının erken teşhisinin tedavi sürecinde büyük avantaj sağladığını belirten Doç. Dr. Aylin Yaman, “Yaşlı bireylerde hareketlerde yavaşlama, titreme ve yürürken dengesizlik üzere belirtiler kesinlikle ciddiye alınmalı. Bunların dışında, huzursuz bacak sendromu, koku kaybı, depresyon üzere erken belirtiler de göz arkası edilmemeli. Bu belirtilerle karşılaşıldığında vakit kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurmak, hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve hayat kalitesini artırır” diye konuştu.