İktidarın ‘Sosyal konut projesi’ olarak reklamını yaptığı Kanal İstanbul güzergahındaki TOKİ inşaatı Havza Müdafaa Yönetmeliği’ne tersliği sebebiyle İstanbul Su Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) tarafından ‘kaçak yapılaşma’ statüsüne alındı. İSKİ, şantiyeye tebligat göndererek “25 Mayıs 2025’e kadar yapılaşmayı kaldırmazsanız yıkım kararı uygulanacak, yıkım fiyatı de sizden tahsil edilecektir” tabirlerini kullandı.
Türkiye bir yandan siyasi ataklara karşı direnirken bir yandan da zelzele endişesiyle yaşıyor. Bu iki sorunun da ortak noktası ise Kanal İstanbul Projesi. İBB Başkanı Erkem İmamoğlu’na yapılan operasyonla birlikte tekrar canlandırılmaya çalışılan Kanal İstanbul projesinde, TOKİ hazine yerlerine 24 bin konutluk yeni projeye başladı.
Kanal İstanbul güzergahında 24 bin konutluk 28 ihale yapıldı. Parseller AKP’li şirketler ortasında paylaşıldı. Kanal güzergahındaki kamulaştırılan arazi ‘sulama havzası’ statüsünde bulunuyor. Bu kapsamdan çıkarılması durumunda parsellerin sahiplerine iade edilmesi gerekiyor.
25 MAYIS’A KADAR MÜDDET VERİLDİ
Sazlıdere barajı havzasındaki bu inşaatın Su Havzaları Muhafaza Yönetmeliği’ne ters olduğunu tespit eden İSKİ, şantiyeye gönderdiği tebligatla, şantiyeye 25 Mayıs’a kadar müddet verdi aksi halde şantiyenin İSKİ tarafından yıkılacağı, yıkım için saatlik 62 bin TL’lik yıkım masrafının da TOKİ’den tahsil edileceğini duyurdu. Sazlıdere köyü muhtarı Oktay Teke, “Havza Muhafaza Yönetmeliği’ne nazaran bizim köyde vatandaşın yaptığı kümesi bile yıkıyorlardı. Artık tabanımıza 24 bin dönüm konut yapıyorlar. İSKİ yapılan bu inşaata ihtar verdi. Ben de muhtar olarak bu tebligatı teslim aldım. Bakalım vatandaşın kümesine bile ‘kural’ diyerek müdahale eden devlet bu konutlara da müdahale edecek mi” diye konuştu. Teke, “Valiliğin bu konutlara dair ‘ÇED gerekli değildir’ raporunun İmamoğlu tutuklanmadan 10 gün kadar evvel bu rapor geldi” dedi. Köylüler ise iş makinelerinin tam da İmamoğlu operasyonu olduğu gün geldiğini belirtti.
Begüm Çelikdelen: 16 milyon İstanbullunun içme suyu tehlikeye atıldı
‘Zabıtayla bir arada yıkacağız’
İktidar, Su Havzaları Muhafaza Yönetmeliği’nden kurtulmak için yıllardır İstanbul’un içme suyu gereksinimini karşılayan Sazlıdere Barajı’ndaki içme suyu kullanım hedefini sıfırladı. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) İSKİ’ye sormadan aldığını söylediği bu kararı kıymetlendiren İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, “Bu baraj yüzde 100 içme suyu amaçlıydı. Bunu yüzde 0’a düşürmüşler. Fakat biz hâlâ oradan günde 40-50 bin metreküp su alıyoruz. Bu barajın finansmanı için para ödüyoruz her ay. Madem sıfırladınız, neden hâlâ bizden para alıyorsunuz? Bu karar, o bölgenin havza olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Biz şantiye için yıkım kararı aldık. Vatandaşa nasıl uyguluyorsak, bu inşaata da uygulayacağız. Zabıta ile birlikte gidip yıkacağız” dedi.
Köylü perişan oldu: Bize ‘gidin’ diyorlar
Bu inşaatlar bölgedeki köylünün de yansısını çekti. Vatandaşa inşaat müsaadesi verilmediği için köyün gençlerinin yıllarca İstanbul’a göç etmek zorunda kaldığını anlatan Sazlıdere köylüsü İbrahim Emirdoğan, köylünün yaşadıklarını şöyle anlattı: “Biz 600 haneydik 350’ye düştük. 2 bin inek vardı, 150 kaldı. Hayvancılık da tarım da öldü. Yeni TOKi inşaatı ekili tarlalarda başladı. Millete haber bile vermeden ekinlere iş makineleriyle girdiler” dedi.
DAVA HAKKIMIZ VAR
Ayrıca bölgede baraj havzasındaki toprakların 1995’te devlete geçtiğini, lakin gerekli evraklar düzenlenmediği için 2-3 ay öncesine kadar hâlâ köylüye ilişkin üzere göründüğü de belirtildi. Kahvede konuştuğumuz vatandaşlar, “DSİ bize, ‘dedelerinizden tapular alınmış fakat imzalar atılmamış gelin imza atın’ diye tebligat gönderdi, köylülerden bir de mahkeme avukat parası alıyorlar. Herkesin konutuna icra yağıyor. Ne yaptıklarını onlar da bilmiyor. Dedelerimiz bu baraj havzasındaki toprakları devlete verirken ‘içme suyu kullanım amacıyla’ verdi. Bu kullanım hedefinin dışına çıkılırsa bizim dava açma hakkımız var. O kadar çabucak iş görüyorlar ki her şeyi birbirine karıştırdılar. Fevkalade bir kaos var resmen bize bir an evvel gidin diyorlar” dedi.
Nuri Cem Ceylan
Sosyal konutla yasallık yaratmaya çalışıyorlar
Kanal İstanbul güzergahındaki emlakın sahiplik yapısını pahalandıran Kent Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Cem Ceylan ise bu konutların yapılmasının yerli ve yabancı yatırımcıların köylülerden ucuza aldığı topraklarına imar müsaadesi gelmesini de yasallaştıracağını söyledi.
Ceylan, “Şu anda hazinenin köylüden aldığı toprakta inşaat başladı. ‘Sosyal konut’ diyerek legallik sağlamaya çalışıyorlar. Lakin Emlak Konut’un oradaki projeleri daima lüks konut. Ayrıyeten metoda de uymuyorlar. Sazlıbosna’daki planı yapabilmek için etraf sistemi planı iptal edildi. Çabucak 5 gün sonra birebir planı tekrar çıkardılar” diye konuştu.