Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için düzenlenen kent mitinglerinde adres bu kere İzmir oldu.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı hasebiyle İzmir’in Gündoğdu Meydanı’nda yapılan mitinge İmamoğlu da ileti gönderdi.
Mitingde, Ekrem İmamoğlu’nun gönderdiği iletisi CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu okudu.
Sözlerine, “Güzel İzmir’in hoş insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran değerli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun” diyerek başlayan İmamoğlu, bildirisinde şu tabirleri kullandı:
“Tam 106 yıl evvel, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makus talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın takviyesiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun kenti İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş uğraşının müsaadeden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkum eden tertibe karşı ayağa kalkan bir millet var.
O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün diğer bir meydandan öteki bir kentten yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin birinci kurşunu sıktığı, son kalenin daima ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu kentten yükselen ses, yalnızca bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin bahtını değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin yazgısını değiştirmek gözünüze güç mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yine inşa etmek imkansız mı görünüyor? Ümitsizliğe düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve fakir halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık vakitlerinde, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan ulusal çaba kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin bahtı ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara yalnızca bir avuç kişinin ulaştığı, öteki herkesin ekonomik, tüzel ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir nizamda yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkum değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok.
Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere daima birlikte uğraş ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla iktisadımızı ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yine üretimin, dizaynın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu yalnızca bir seçim uğraşı değil, bu yeni bir kurtuluş gayretidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir idaresi inşa etmeye geliyoruz. Biz, tekrar eşitlik, yine adalet, yine kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin gücüyle, gençliğin hamasetiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ancak asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve yürek kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, daima birlikte misyon başına!”