İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’a toplumsal medya üzerinden tehdit ve hakaret içerikli bildiriler gönderdiği teziyle tutuklanan Türker Eriş’in yargılandığı davanın birinci duruşması, İzmir 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tüketici mahkemesinde görülen bir dava nedeniyle İzmir Barosu İsimli Yardım Merkezi’ne başvuran Türker Eriş’e merkez tarafından avukat atandı. Ancak Eriş’in hareket ve tavırları nedeniyle görevlendirilen avukatlar vazifesi iade etti. Teze nazaran Eriş, bu gelişmenin ardından İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’a yönelik toplumsal medyada tehdit ve hakaret içeren iletiler paylaştı.
ADLİ DENETİMLE SERBEST KALDI
Baro Başkanı Yılmaz ve Genel Sekreter Dalkıran, Eriş hakkında “tehdit”, “hakaret”, “ısrarlı takip”, “kamu görevlisinin vazifesini yapmasını engelleme” ve “kişisel bilgilerin hukuka alışılmamış olarak ele geçirilmesi” suçlamalarıyla cürüm duyurusunda bulundu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Türker Eriş hakkında 23 Aralık 2024 tarihinde gözaltı kararı verdi. Gözaltına alınan Eriş, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Yapılan itiraz üzerine Eriş, 29 Aralık 2024’te tutuklandı.
Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte sanık Eriş, bugün birinci sefer hakim karşısına çıktı. Duruşmada, müştekiler Sefa Yılmaz ve Zöhre Dalkıran’ın yanı sıra İzmir Barosu temsilcileri, baro üyesi avukatlar ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Lider Yardımcısı Ercan Demir de hazır bulundu.
“PAYLAŞIMLARI YAPTIM LAKİN KASTIM YOKTU”
Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Türker Eriş, “Dava sürecimde Baro’ya gidip avukat istedim ama kimse ilgilenmedi. Kimseyle şahsi meselem yok. Özür dilerim. Paylaşımları yaptım fakat müştekileri kastetmedim” dedi. Eriş ayrıyeten, toplumsal medyadan yaptığı silahlı paylaşımlarda yer alan silahların gerçek olmadığını belirtti.
“KURUMSAL YAPIYA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR”
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, sanığı tanımadığını belirterek, “Baro tarafından kendisine beş kere avukat atanmıştır. Bu süreç kurumsal yapıya ziyan verme maksadı taşımaktadır. Bu yüreğin temelinde cezasızlık yatıyor. Baro’nun kendisine avukat vermemesi gibi bir durum kelam konusu değildir” dedi.
Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran da sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Kurumun imza yetkilisi olarak şahsıma yönelik atak gelişti. Hem şahsıma hem çocuğuma yönelik iletiler gönderildi” tabirlerini kullandı ve sanığın cezalandırılmasını istedi.
EV MAHPUSU KARARI VERİLDİ
Mahkeme, İzmir Barosu ve TBB temsilcilerinin hareketin vazife sırasında işlendiği gerekçesiyle davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiği ve İzmir Barosu ile TBB’nin davaya iştirak tarafındaki taleplerini kıymetlendirdi. Fakat misyonsuzluk ve İzmir Barosu ile TBB’nin iştirak talebi reddedildi.
Sanık Eriş son kelamlarında, “Tehdit kastım yoktu. Görüntüleri ezkaza attım. Tehdit etmek isteseydim WhatsApp’tan gönderirdim” dedi. Mahkeme, sanığın akıl sıhhatinin kıymetlendirilmesi için rapor alınmasına ve mesken mahpusu uygulanmak üzere isimli denetim kaidesiyle tahliyesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İZMİR BAROSU VE TBB’DEN KARARA TEPKİ
Duruşma sonrası İzmir Adliyesi önünde açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Bugün müştekilerin de cezalandırılabileceği bir süreci yaşadık. Bu dava, şahsımıza değil kurumsal kimliğimize yapılmış bir taarruzdur. Mahkeme, Avukatlık Kanunu’nun 57. hususunu göz arkası etmiştir. Sanığın tahliye edilmesi ve ikaz niteliğinde kararlarla sürecin geçiştirilmesi, avukatlara karşı işlenen kabahatlerde cezasızlık siyasetinin devam ettiğini göstermektedir. Bu kararlar, cesaretlendirici niteliktedir ve caydırıcılıktan uzaktır” dedi. Yılmaz, İzmir Barosu olarak karara itiraz edeceklerini de kelamlarına ekledi.
TBB Lider Yardımcısı Ercan Demir ise, “Bir ceza mahkemesinin avukatlık mesleğine bakış açısını sergileyen kararlarla karşılaştık. Avukatlar hem Anayasa hem de Avukatlık Kanunu uyarınca kamu vazifesi yürütmektedir. Buna karşın bugün yargılama yapılan aksiyon kolay bir cürüm olarak değerlendirilmiştir. İzmir Barosu ve TBB’nin müdahillik talepleri, savcının olumlu görüşüne karşın reddedilmiştir. TBB’nin müdahilliği bu evrakta kabul edilmeyecekse hangi evrakta kabul edilecek?” diye konuştu. Demir, Türkiye Barolar Birliği olarak İzmir Barosu’nun yanında olduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını söz etti.