Bolat, Bab-ı Ali Toplantıları’nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya iktisadına ait değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Türkiye’nin ve dünyanın beş yıllık geçmişini hatırlatarak başlayan Bolat, bilhassa pandemi sürecinde dünyada yaşanan kahırlara atıfta bulunarak Türkiye’nin bu süreci en az hasarla atlattığını, iktisat olarak yüzde 1,9 büyümeyle dünyada 3 büyüyen ülkeden biri olduğunu hatırlattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar başta olmak üzere Türkiye iktisadını etkileyen olaylara ve bunların tesirlerine değinen Bolat, tüm bu dengelerin tekrar nizama girmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Türkiye’nin geçtiği yoldan bir zelzele eksiğiyle dünyanın da geçtiğine işaret eden Bolat, şunları kaydetti:
“Ülkeler ortasında restleşmeler, misillemeler, ağır bir periyot. Adeta bir kıyamet sahnesi var dış ticarette. Biz bu koşullar altında dış ticaret yapmaya, ihracatı artırmaya çalışıyoruz. Ülkemizin, endüstrimizin, tarımımızın, hizmetlerimizin, ulusal ekonomimizin menfaatlerini muhafazaya çalışıyoruz. Bunun için ticaret diplomasileri yapıyoruz. Bu atmosferde dünya iktisadı geçmiş devirlere nazaran sakin bir süreçte geçiyor. Global büyümede belirsizlik 2 Nisan’daki gümrük tarife savaşları başladıktan sonra süratle arttı. Global ticaretteki belirsizlik de arttı bu yıl, geçen yıl yüzde 3,2 büyümüştü dünya ortalama. Bu yıl da yüzde 3,2 beklenirken dünya büyüme varsayımı yüzde 2,8’e çekildi.”
Küresel beklentideki sayıların Türkiye’nin dış pazarlardaki performansına muhtemel olumsuz tesirlerine dikkati çeken Bolat, sayıların, dünya ticaretinde yaşanan gelişmelerin dış pazarlarda kaidelerin daha da zorlaşacağını gösterdiğinden bahsetti.
Bolat, “OECD diyor ki, son 10 yılda Türkiye’de hayat standartları 4 katı yükseldi diyor ve son 10 yılda Türkiye’nin ortalama ulusal gelir büyüme oranı yüzde 4,9 diyor. Son 22 yılda ortalama büyüme oranımız yüzde 5,3.” diye konuştu.
“DOĞRUDAN YATIRIMDA DÜNYADA YÜZDE 0,8’LİK PAT ALIYORUZ”
Türkiye’nin ihracat sayılarında yaşanan gelişmelerden bahseden Bolat, milletlerarası direkt yatırımların Türkiye’deki artışına dikkati çekerek, sayıların yatırımcıların Türkiye’ye olan inancının arttığını gösterdiğini söyledi.
Bolat, “Şu anda dünyada memleketler arası direkt yatırımda yıllık yüzde 0,8 bir hisse alıyoruz. Savunma endüstrisinde 7,1 milyar dolar yıllık ihracat yapıyoruz. Bu yıl 8,5 milyar dolara ulaşabileceğiz savunma ve havacılıkta ihracatta ve dünyada birinci 10’un içindeyiz savunma endüstrisinde. Bunu 10 yıl evvel birileri söyleseydi tahminen güler geçilirdi. Şimdi SİHA’da dünya lideri bir Türkiye var. Öteki savunma sanayi eserlerinde de birebir.” tabirlerini kullandı.
Bolat, Türkiye 1973’te yıllık 1 milyar dolar, 1987’de aylık 1 milyar dolar ihracat yaparken, 2025 Türkiye’sinde günlük 1 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Dün cumaydı, ihracatımızın en düzgün günüdür cuma. 1 milyar 639 milyon dolar ihracat yaptık. Günlük ortalama 1 milyar dolar civarında gidiyoruz. İnşallah 2 Haziran günü sizlere müjde verebilmek için Mayıs ayı sayıları ile alakalı olarak her saat başı takip ediyoruz bu mal ihracatı konusunu. İnşallah bu yıl sonuna kadar 270 milyar doları aşmaya çalışacağız. Gönül ister ki yeniden ihracatta ortalama yüzde 7-8’lik yıllık artışlar yakalayabilelim ancak dış talep düşük.”
– “Enflasyon geriledikçe faiz oranları da gerileyecek ve piyasalar canlanmaya başlayacak”
Bakan Bolat, Türkiye’nin dış siyasetteki adımları ve başarılarına da işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız bütün dünyada hürmet gören, prestijli, saygıdeğer bir dünya lideri olarak görülüyor ve bakın dünyadaki ihtilafların tahlil yeri artık Ankara, İstanbul. Birçok ateşkesler, barış görüşmeleri, uzlaşmalar bizim mesken sahipliğimizde yapılıyor. Bu bizatihi olmuyor ki. Yaptıklarımız, uygulanan siyasetler, liderlik, kararlılıkla meydana geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin hizmetler ihracatında yaşanan artışlardan bahseden Bolat, burada sayıların birinci dört ayda da yeterli gittiğini lisana getirdi.
Bolat, istihdam ve işsizlik cephesinde de uyguna gidiş bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Üretmeye istihdam sağlamaya, mal ve hizmet ihracatını arttırmaya, dış ticaret açığımız ve cari açığımızı denetim altında tutmaya, dengelemeye değer veriyoruz ve bunda da hamdolsun başarılı oluyoruz. Enflasyon geriledikçe faiz oranları da gerileyecek ve piyasalar canlanmaya başlayacak. O manada finansal açıdan rahatlama başlayacak, bunun da işaretlerini görüyoruz. TÜFE Nisan’da yüzde 37,86’ya geriledi. Mayıs ayı için öncü datalar, öncü göstergeler enflasyondaki ateşin daha da aşağıya inmekte olduğunu gösteriyor. Fakat önümüz yaz periyodu ve fiyat artışlarının nispeten yavaşladığı bir periyot, fiyatlardaki gerileme ve dezenflasyon sürecinin hızlanmasıyla birlikte aşağı hakikat finansman kurallarındaki iyileşmeleri daima birlikte yaşayacağız. Hükümet olarak tarımda, KOBİ’ler için, endüstride, istihdamda, ihracat dayanaklarında çok önemli dayanaklar veriyoruz. Bu kaideler altında ekonomimizde dengeleme, istikrar süreci hızlanarak devam edecek.”
Toplantının devamı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.