CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komitesi Üyesi Ayhan Barut, üretim olmadan besin egemenliğinden kelam edilemeyeceğine vurgu yaparak üretici ve yurttaşlara mutlak takviye verilmesini istedi. Çiftçilerin ve halkın darda, açlık ve kıtlığın kapıda olduğunu söz eden Barut, “Yeterli üretim ve tüketim istikrarı için halka ve çiftçiye dayanak kural. Başta maliyet yükü ve artan faizler olmak üzere büyüyen problemlere kesin tahlil bulunmak zorunda. Aksi halde besin egemenliğimizi de kaybederiz” dedi.
“FAİZLER OCAK SÖNDÜRÜYOR”
AKP eliyle büyütülen ekonomik kriz nedeniyle açlık ve yoksulluğun arttığını, büyük bir kaos yaşandığını bildiren Ayhan Barut, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ülke tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşanmasına sebep olanlar, artırımlar, artan vergiler, büyüyen açlık ve yoksulluk tablosunu izliyor. AKP iktidarı yanlışta ısrar ettiği için her gün bu karanlık tablosu daha da büyüyor. Ne yazık ki ülkemizde artık sanayicisinden esnafına, çiftçisinden emeklisine herkes darda. Banka faizleri aldı başını gitti, enflasyon canavarı büyüdü. Açlık, yoksulluk ve sefalet düzeni ocakları söndürüyor. Özel ve kamu bankaların ticari kredi faiz oranları neredeyse yüzde 70 bandına dayandı. Borçla ömrünü sürdürmeye çalışan insanlarımız da çok fakat çok zorda. Bu kredi maliyetleriyle endüstrici, çiftçi, iş insanları bitti. Herkes artık üretemez, iş yapamaz, ticari adım atamaz halde. Üretime ve ticarete darbe vuran, halkı boğan bu faizlere karşı tahlil üretmek için daha neyi bekliyorlar?”
“ÇİFTÇİNİN SESİNİ DUYAN YOK”
Türkiye’nin besin egemenliğinin en temel destek noktası çiftçilerin üretmek için yaşadığı zorluklara değinip tahlil tekliflerini lisana getiren Ayhan Barut, şöyle konuştu:
“Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla ziraî üretim için çiftçilerin kullandığı sübvansiyonlu, düşük faizli üretim, yatırım ve işletme kredi ölçüleri kâfi oranda arttırılmadı. Çiftçiler, fahiş maliyet artışlarına ve akıl almaz artırımlara karşın üretmeye çalışıyor. Bu sene kuraklık, zirai don ve dola mağduru çiftçilerimiz, tarımda finansmana erişmeye çalışıyor fakat devlet dayanaklı sübvansiyonlu krediler kâfi oranda ulaşılabilir değil. Her sene tekrar tekrar tabir ediyoruz lakin bu ziraî kredilerin ölçülerinin da, yüksek enflasyon, artan maliyetler ve fahiş artırımlara karşın gereğince arttırılması gerek. Yaşanan bu tıp meseleler besin egemenliğimizi ve ziraî üretimi tehlikeye sokuyor. Zira krediye erişemeyen, üretmek için borç altına giren çiftçi ekim dikimden vazgeçmek zorunda kalıyor. Maalesef çiftçinin sesini duyan yok. Lisana getirdiğimiz problemlere acil tahlil bulunmalıdır.”