Türkiye genelinde sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam ederken birçok vilayetten ‘kuraklık’ haberleri gelmeye başladı; kimi vilayetlerde su kesintileri başladı, farklı tahliller için yetkililer harekete geçti.
Bu sıcak günlerde vatandaş Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden gelecek ‘serinletici’ bir haber beklerken Haliç Üniversitesi Öğretim Vazifelisi Meteoroloji Uzmanı Ahmet Köse, yeni haftaya dair hava durumu kestirimlerini paylaştı.
Sözcü TV’de Simge Fıstıkoğlu ile ‘İyi ki Hafta Sonu’ programına konuk olan Köse, yurt genelinde yaşanan kuraklık ve çok sıcaklara ait açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz ay ülke genelinde yaşanan ‘eyyam-ı bahur’ sıcaklarının ikinci dalgasının ağustos ortasında tesirli olacağına işaret eden Köse, “Ancak birinci dalga kadar bunaltıcı olmayacak üzere görünüyor. Eski İstanbulluların da dediği üzere ‘Ağustos’un yarısı yaz, yarısı sonbahar” dedi.
Yağışların olduğunu lakin bunların yetersiz olduğunu vurgulayan Köse, dün İstanbul’da kısmen olarak öbür yerlerde de ağır görülen yağışların uzun süren kuraklığın tesirlerini gidermede yetersiz olduğunu vurguladı.
Köse, ayrıyeten haziran ayında İstanbul’un yüzde 90 yağış azlığıyla “olağanüstü kurak” bir devir geçirdiğini belirterek gibisi durumun Ege ve Türkiye’nin büyük bir kısmında görüldüğünü de kaydetti.
Köse’nin değerlendirmelerinden öne çıkanlar özetle şu biçimde:
“Öncelikle bugün Bolu ve Çankırı etraflarında, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün varsayımlarına nazaran, Ankara’daki üzere sel ve taşkın riskine neden olabilecek şiddetli yağışlar bekleniyor. Bu bahiste ikazımızı yapalım.
Ülke genelinde, bilhassa kuzey kısımlarda, hava sıcaklıkları mevsim normalleri civarına geriledi. Yağışla birlikte bir nebze ferahladık. Fakat doğu bölgelerimizde sıcaklıklar hala mevsim normallerinin üzerinde.
Hafta başından itibaren Karadeniz kıyıları boyunca, ayrıyeten Toroslar’ın Göller Bölgesi olarak isimlendirdiğimiz ve Muğla’dan Kahramanmaraş’a kadar uzanan hatta, yağışlar görülecek. Bu durum perşembe gününe kadar devam edecek.
Perşembe günü ise yağışların tesiri biraz daha artacak. İstanbul başta olmak üzere, Ege Bölgesi ve İzmir etrafı hariç, yurdun büyük kısmına tekrar yağışlı hava gelecek ve 3–4 gün mühletince serinleyeceğiz. Sonrasında sıcaklıklar tekrar artacak.
Tahminlere nazaran, 10 Ağustos’tan itibaren sıcaklıkların yine artması bekleniyor. Lakin o tarihe kadar aralıklı olarak yağış almaya devam edeceğiz. Bu uzun ortadan sonra gelen yağışlar sevindirici.
Zira haziran ayında İstanbul, yüzde 90 oranında yağış azlığıyla harika kurak bir periyot geçirdi.
Sadece İstanbul değil, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün bilgilerine nazaran Karadeniz kıyıları ve Ege haricinde ülkenin büyük bir kısmı fevkalâde kurak geçti.
Bu durum, başta orman yangını riski olmak üzere pek çok sorunu gündeme getiriyor. İlçelerimizde su kıtlığı yaşanıyor.
Ve en çok suyu tarımda tüketiyoruz: yüzde 71 oranında. Endüstride yüzde 20, vatandaşlar olarak ise yalnızca yüzde 9’unu kullanıyoruz.
Eyyam-ı Bahur’un birinci dalgasını geçtiğimiz günlerde yaşadık. İkinci dalgası da 10 Ağustos’tan sonra bekleniyor. Lakin şu anki datalara nazaran, Temmuz’daki kadar boğucu olmayacak üzere görünüyor.
Eski İstanbullular uygun bilir: “Ağustos’un yarısı yaz, yarısı sonbahar.” Sahiden de Ağustos’un ikinci yarısında sıcaklıklar biraz kırılır. Lakin 2000 yılından sonra yapılan çalışmalarda şu tespit edildi: Yaz sıcaklıkları ülke genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor ve mevsimlerde ötelenme var. İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde yaklaşık 25 günlük bir azalma; yaz ve kış mevsimlerinde ise uzama görülüyor. Bu da yaz mevsimini Eylül’ün 25’ine kadar uzatıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 3 aylık uzun vadeli varsayımlarına baktığımızda: Ağustos ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Yağışlar ise mevsim normalleri civarında olacak. Eylül ayında da yeniden sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde olacak.
Ekim ayında ise sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde; ancak yağışlar ne yazık ki mevsim normallerinin altında kalacak üzere görünüyor. Pastırma yazı dediğimiz periyot, Ekim sonu ile Kasım ortası ortasıdır. Şayet Ekim ayında yağışlar az olursa, mevcut kuraklık devam eder ve su kıtlığı daha fazla vilayetimize yayılabilir. Bu nedenle idarecilerimizin bu varsayımlara nazaran şimdiden önlemli olması gerekiyor.”