Enflasyonla mücadele ismi altında milyonlarca taban ücretliye verilen yüzde 30’luk artırım, kamu personellerinin pazarlık gücünü zayıflatan ‘fren mekanizması’ olarak kullanıldı. İktidar düşük artırımlı minimum fiyat kozunu artık de memur ve memur emeklilerinin artırımını frenlemek için kullanacak. Bunun için gerekli olan adımlar çalışanla yürütülen pazarlık sürecinde ihtimamla atıldı.
Kamu personelinin artırımı için masaya oturan Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Hak Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), bu yıl için yüzde 50+25 oransal artırıma ek olarak en düşük fiyatın 1800 liraya çıkarılması ve yüzde 10 refah hissesi verilmesi talebinde bulunmuştu. Bu talebin kümülatif karşılığı yüzde 110’lara ulaşıyordu. Emekçiye 2026 yılı için istenen artırım ise yüzde 25+25’ti. Emekçi bu talebine karşılık 2025 için yüzde 24+11, 2026 için de yüzde 10+6 artırımı kabul etti. Çalışanın 2025 artırımı kümülatifte yüzde 51’e ulaşsa da talebin yarısına bile gelinemedi.
GREVİ GÖZE ALDILAR
İşçinin istediği artırımın çok azına razı olmasında, iktidarın düşük minimum fiyat artırımını kullanması kritik rol oynadı. Örneğin, ipleri kopma noktasına getiren ve grev kararları aldıran yüzde 11’lik ikinci 6 ay artırımı direkt taban fiyat hesabına dayanıyor. TÜFE birinci 6 ayda yüzde 16.67 gerçekleşmişti. İkinci 6 ayda yüzde 11’in üzerinde verilecek her artırım yıllık enflasyonun yüzde 30’u aşacağının kabulü manasına gelecek ve minimum fiyata ‘ara zam’ talebini haklı çıkaracaktı. Bu nedenle iktidar grev tehditlerine karşın yüzde 11’den milim geri adım atmadı. İktidar böylelikle düşük taban fiyatı emekçinin artırımında fren olarak kullanmış oldu.
İktidarın zincirleme fakirleştirme siyasetinde taban fiyatlı ve kamu emekçisinden sonra sıra memura geldi.
Ücretli, emekli herkes iktidarın hedefinde
İktidar 2026 yılı için çalışana verdiği yüzde 10+6’lık artırımı, hem memur ve memur emeklilerinin hem de 2026’nın taban fiyat artırımını frenlemek için özel olarak belirledi. İktidar bu yolla memura 2026 için 10+6’ya çok yakın bir artırım verip, “Daha yüksek artırımı emekçiye anlatamam” diyecek. İktidar memura bu artırımı kabul ettirmesi halinde ise taban fiyatın 2026 yılı artırımını yüzde 20’nin altında tutmak için çok kıymetli bir münasebet elde edecek. Sonuçta minimum ücretlinin ‘açlık zammı’ tüm dar ve sabit gelirlilerin refahını aşağı çekmede kullanılmış olacak.