Yalçın, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun “Anadolu Sohbetleri” etkinliğinde, basın mensuplarıyla bir ortaya gelerek, toplu mukavele sürecine ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 milyon emekli memuru direkt etkileyen bir süreci yürüttüklerini belirten Yalçın, 8. Devir Toplu Mukavele sürecinin, 12 Ağustos’ta birinci teklifin yapılmasıyla birlikte son bir haftalık sürece gireceğini söyledi.
Kamuda tıpkı statüde çalışanlar ortasında fiyat dengesizliği olduğuna işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:
“Birisinin ismi memur, birinin ismi emekçi. Bu dengesizlikten kaynaklı bir tartışma yürüyor. Okumanın, memur olmanın, emek vermenin hiçbir kıymetiharbiyesinin kalmadığı bir kıyas yaşanıyor kamuda. Şu an en düşük memur maaşının Ocak 2026 prestijiyle 67 bin liranın üzerinde olması gerekiyor. Kimileri, ‘Memur-Sen’in teklifleri çok yüksek.’ üzere cümle kuruyor. Memur- Sen’in teklifleri yüksek değil, memurun maaşı düşük. Bu çok net. Merkez Bankasının enflasyon amaçları üzerinden mevzuya yaklaşmıyoruz. Maliye Bakanlığının bize münasebetlerle değil, piyasadaki gerçeklerle gelmesini bekliyoruz. Onun için ayın 12’sinde gelecek teklif son derece değerlidir.”
“GÖREV AYLIĞIYLA EMEKLİ AYLIĞININ ORTASINDAKİ MAKAS KOPTU”
Yalçın, kamu emekliliklerin yaşadıkları problemlere dikkati çekerek, “Emekli kamu görevlilerinde önemli gerilim var. Zira vazife aylığıyla, emekli aylığının ortasındaki makas koptu. Kişi, emekli olduğunda, vazifedeyken aldığı fiyatın yüzde 70-80’ini alırdı. Artık yüzde 50’nin altına indi. Yani 30 yıl çalışmış bir memur 25 bin lira emekli aylığı alıyor. Minimum fiyat ne kadar? 22 bin. Taban fiyat kadar emekli aylığı ile hayatını devam ettirilme bahtı yok.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin ehemmiyetine vurgu yapan Yalçın, çocuk ve eş yardımının artırılması gerektiğini söyledi.
Devletin en büyük toplumsal siyaset aracının devam eden toplu kontrat süreci olduğuna işaret eden Yalçın, bu toplu mukavelede gelir dağılımında adaleti sağlamanın, gelirleri yükseltmenin, alım gücünü üst çekmenin en kıymetli başlıklar olduğunu kaydetti.
“BİZ GERÇEKLERLE YAKLAŞIYORUZ”
Yalçın, bir gazetecinin, toplu mukaveledeki artırım teklifine ait sorusuna, “Bizim teklifimizin çeşitliliğini dikkate aldığınızda taban aylığa 10 bin lira dediğimiz şey, herkese eşit ölçüde yansıdığı için üstü fazla aşağısı daha az oldu tartışmasını geride bırakıyor. Masaya en düşük devlet memuru maaşı 74 bin lirayı bulsun diye geldik. Bu sayı çok yüksek değil.” cevabını verdi.
Hükümetin 2026-2027 enflasyon maksatlarıyla, Memur-Sen’in verdiği teklif ortasındaki farka ait soruyu Yalçın, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Enflasyonu 2026’da yüzde 20, 2027’de 10’lu sayılarda düşünüyoruz’ demiş olması onun için bir amaçtır. Ancak bizim için bir münasebet değildir. Zira biz münasebetlerle değil, gerçeklerle yaklaşıyoruz. Geçen periyot biz masadayken 2024 için yüzde 33’tü gaye. Sonraki hafta güncellendi ve yüzde 36’lı sayılara gerçek çekildi. Yani onun için o sayı üzerinden biz hareket edemeyiz.” diye cevapladı.
Yalçın, öbür konfederasyonlarca çeşitli artırım tekliflerinin açıklandığının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“Çok fazla sayı dolanıyor. Bunu ortadan kaldırmak için masada bulunan üç konfederasyon lideriyle bir görüşme yaptık. Baş karışıklığı olmasın diye tıpkı teklifi söyleyelim dedik. Ama vakit darlığından fırsatı olmadı. Süreç içinde şayet ortaklaşmak gerekiyorsa, bir ortaya gelir süreç içerisinde de ortaklaştırabiliriz denildi. Onun için artık birinci teklif sonrasında gereksinim olursa konfederasyon liderleri olarak bir ortaya gelip teklifi birleştirerek tek teklife dönüştürebiliriz.”