Avrupa’ya seyahat ettiyseniz ya da yabancı dizi ve sinemaları izlemeyi seviyorsanız, Batı topluluklarında konutlara ayakkabıyla girmenin yaygın bir alışkanlık olduğunu biliyorsunuzdur.
Türkiye’de toplumun sırf küçük bir bölümü tarafından uygulanan bu davranış, Orta Doğu, Asya ve Afrika ülkelerinde de epeyce seçkin görülmekte. Günümüzde İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede ayakkabı ile meskende dolaşmanın hijyen sorunu yaratacağı ve hastalıklara davetiye çıkaracağı tartışılırken, bu ayrımın kökeninde neyin yattığını biliyor musunuz?
EVDE AYAKKABI GİYİLMESİNİN NEDENİ DİNİ FARKLILIKLAR
Ekonomik, coğrafik ya da fizyolojik birçok faktörden etkilenen kültür kavramı üzerinde en belirleyici rol elbet dinlere ilişkin olmuştur. Günümüzde paklık ile ilişkilendiriliyor olsa da, ayakkabı kültürünün ardında da binlerce yıllık dini gelenekler ve ibadet anlayışları yatmakta.
Doğu toplumlarında yaygın olan İslam ve Hinduizm, insanların ayaklarının kirli olduğu görüşünü benimser. Bu sebepten dolayı Doğu toplumları tarih boyunca kitaplara ayakla dokunmayı yasaklamış, insanların ayaklarını birine doğrultmasını ise hakaret ve saygısızlık olarak kabul etmiştir.
Başlangıçta dini inanışlara nazaran beşerler, sırf ibadet alanlarına girerken ayakkabılarını çıkarmaktaydı. Lakin yerleşik hayatın yaygınlaşmasıyla birlikte ibadet alanları insanların meskenlerine girdi. Müslümanlık ve Budizm ile ortaya çıkan bu kalıp davranışlar, dinlerin birbirleriyle olan etkileşimleri nedeniyle çok daha geniş coğrafyalara yayıldı.
Bu duruma Ukrayna ve Rusya vatandaşlarının genel olarak Hristiyan ve Ortodoks mezhebine mensup olmalarına rağmen meskenlere girerken ebediyen ayakkabılarını çıkarmaları örnek gösterilebilir.