Ülkemiz, bitki çeşitliliği açısından dünyanın kıymetli coğrafyalardan biri…
Türkiye’de 3 bini endemik (yerli) olmak üzere, 12 bine yakın bitki tipi bulunuyor. Lakin bu pahalı mirasın değerinin bilinmesi ve korunması gerekiyor…
Botanik illüstrasyon aracılığıyla İstanbul, Salt Beyoğlu’ndaki Mutfak alanında ziyarete açılan “Anadolu’nun Bitki Mirası” standı bu açıdan çok değerli bildiriler veriyor.
Eşekdikeni
(Ayşe Didem Demir)
BİNLERCE YILLIK BAĞ
Sergi, Türkiye’den 47 bitki ressamının çalışmaları aracılığıyla Anadolu coğrafyasında binlerce yıldır beşerle etkileşim halinde olan bitkilere odaklanıyor. Arpa, buğday, zeytin, üzüm üzere kadim çeşitlerden tıbbi bitkilere, mahallî zerzevat ve meyvelerden aromatik otlara kadar uzanan 80 botanik illüstrasyon; Anadolu’nun binlerce yıllık ziraî belleğini ve tabiatla kurduğu bağı görünür kılıyor.
At Kasnağı
(Nurcihan Kahraman)
Sanatçıların ayrıntılı gözlemleriyle çizime aktarılan bu çeşitler, Anadolu’nun kendine has renk, doku, tat ve kokularını şekillendiren ortak mirasın şahitleri olarak sunuluyor. Stant, çizimlerin yanı sıra herbaryum (genellikle kağıt üzerine monte edilmiş kurutulmuş, uzun vadeli çalışma için saklanan bitki örnekleri koleksiyonu) örnekleri, tarihî dokümanlar, ender eserler üzere türlü kaynaklar içeriyor.
Alıç
(Elif Şirin)
HAYATİ KIYMETE SAHİP
Sergi, iklim krizi ile ziraî çeşitliliği tehdit eden endüstrileşmiş üretim modelleri karşısında lokal bitki çeşitlerinin taşıdığı genetik ve kültürel mirası görünür kılmayı amaçlıyor. Bu mirasın korunmasının biyoçeşitlilik ve besin güvenliği açısından yaşamsal ehemmiyetini vurguluyor…
Geçmişten günümüze bitki bilimi ve ressamlığıyla uğraşanların çalışmalarını bir ortaya getiren stant, botanik illüstrasyonların bilimsel bilgi üretimi ve birikimindeki rolünü de ortaya koyuyor.
Haşhaş
(Mehmet Kavlak)