Dr. Yağmur Ekenoğlu Merdan, sırf dışarıdan alınan besinlerin değil, konutta hazırlanan yemeklerin de besin güvenliği konusunda önemli riskler oluşturabileceğini anlattı.
Hijyen kurallarının yalnızca işletmelerde değil, konutlarda de büyük kıymet taşıdığını aktaran Merdan, konutta tavuk yemekleri hazırlanırken uyulması gereken kolay ve tesirli kuralların sıhhatin korunması için kritik olduğunu vurguladı.
Özellikle çiğ tavuğun hazırlanması ve pişirilmesi sırasında yapılan yanılgıların besin kaynaklı hastalıklara yol açabileceğini tabir eden Merdan, alışveriş etabından yemeğin saklanmasına kadar dikkat edilmesi gereken uygulamaları açıkladı.
Merdan, alışveriş sırasında, tavuğun sularının yahut direk etinin öteki besinlerle temasını engellemek ismine, eserlerin farklı bir poşet içinde yahut sepetin alt kısmında taşınması gerektiğine değinerek, bu uygulamanın bilhassa zerzevat ve meyve üzere çiğ tüketilen besinlerde bulaşma riskini azaltacağını kaydetti.
Yemek hazırlığı öncesi ellerin en az 20 saniye sabunla yıkanması gerektiğinin altını çizen Merdan, çiğ tavuğu yıkamadan direkt pişirmeye başlamanın, bulaşma riskini en aza indirebileceğini aktardı. Merdan, tavuk etinin yahut suyunun yüzeylere bulaşması durumunda sıcak sabunlu suyla ilgili bölgenin düzgünce temizlenmesi gerektiğini belirtti.
“Etin iç kısmı pembe kalmamalı”
Tavuk etinin büsbütün pişmesi gerektiğini kaydeden Merdan, iç kısmının denetim edilerek pembe yahut kanlı alan kalmamasına dikkat edilmesi gerektiğinin söz etti.
Zararlı bakteri ve patojenlerin yok edilmesi için bu adımın çok değerli olduğunu paylaşan Merdan, “Ayrıca, pişirme sonrasında yemeğin uygun sıcaklık ve vakit idaresiyle buzdolabı yahut dondurucuda koruma edilmesi, bilhassa sıcak havalarda iki saatten uzun müddet dış ortamda bırakılmaması, tüketicilerin sıhhat açısından alması gereken ek bir önlemdir” sözlerini kullandı.
Tüm bu uygulamaların sırf ferdî değil, toplumsal sıhhatin korunmasına da hizmet ettiğine dikkati çeken Merdan, şunları kaydetti:
“Dünya Sıhhat Örgütü’nün tekliflerinden yola çıkarak, her bireyin konutunda uygulayacağı hijyen ve besin güvenliği adımlarının, besin zehirlenmesi olaylarının önüne geçmede tesirli olacaktır. Bu şuurla hareket edildiğinde hem ailelerinizin sıhhati korunacak hem de toplum genelinde inançlı besin tüketimi desteklenecektir. Sağlıklı ve şuurlu bir toplum için, bu cins temel tedbirlerin hayatımızın vazgeçilmez bir kesimi haline gelmesi, hepimizin sorumluluğudur.”