Bilim insanları, 100 yılı aşkın müddettir sırf meyyit kalıntılarından tanınan dev mürekkep balığını birinci defa canlı olarak görüntülemeyi başardı. Schmidt Okyanus Enstitüsü’nün Mart ayında gerçekleştirdiği keşif gezisi sırasında elde edilen imajlar, derin deniz araştırmalarında değerli bir dönüm noktası olarak bedellendiriliyor.
Kimilerimiz, yere düşen yiyeceği "5 saniye kuralı" diyerek yerden alıp yemeyi olağan karşılıyoruz. Bir mikrobiyolog ise bu yaygın inancın 'bilimsel' karşılığını test etti...
Arkeologların 10 bin yıla yayılan 50 bin konutluk geniş çaplı bir incelemesi, toplumsal eşitsizliğin insanlık tarihinde kaçınılmaz olmadığını ortaya koydu. Araştırma, eşitsizliğin yerleşim büyüklüğü ve siyasi karmaşıklıkla otomatik olarak artmadığını gösteriyor.
Çin’in kuzeydoğusunda yürütülen hafriyatlarda, 125 milyon yıllık fosillerde iki yeni tüylü dinozor çeşidi gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, teropod dinozorların çeşitliliğine ve Jehol Biyotası olarak bilinen eski ekosisteme dair değerli bilgiler sunuyor.
Bilim insanları yıldızların titreşimlerini tahlil ederek yaş ve kütle bilgilerine ulaşmayı başardı. Astronomide çığır açan bu gelişme, yıldızların iç yapısının daha net anlaşılmasına imkan sağlıyor.
Bilim beşerlerine nazaran, GPT-4.5 isimli yapay zekâ modeli, insanları kandırma konusunda çığır açarak Turing testini muvaffakiyetle geçti. GPT-4.5, testte iştirakçileri yüzde 73 oranında insan olduğuna ikna etti.
İtalya'nın Sardinya Adası’nda yapılan bir belgesel çekimi sırasında, yaklaşık 165 milyon yıl öncesine ilişkin dinozor ayak izleri keşfedildi. Ogliastra bölgesinde, Baunei etrafındaki kırsal alanda yapılan çekimler sırasında ortaya çıkan bu harika bulgu, adada dinozorların yaşamış olduğuna dair birinci somut ispat olarak kayıtlara geçti.
Apple’ın uzun yıllar sırf kendi ekosistemine sunduğu Apple Haritalar, artık Android kullanıcılarının da erişimine açıldı. Lakin bu erişim bir taşınabilir uygulama üzerinden değil, web tarayıcısı aracılığıyla sağlanıyor.
Fizikçiler, Schrödinger’in ünlü kuantum kedisini bu defa çok daha sıcak bir ortamda var etmeyi başardı. Bu gelişme, kuantum bilgisayarların çok soğuk ortamlar olmadan da çalışabileceği bir geleceğe gerçek küçük ancak değerli bir adım olarak bedellendiriliyor.
Güneş Sistemi’nin en küçük ve en içteki gezegeni olan Merkür’ün sıra dışı yapısının, gençlik periyodunda misal boyuttaki öbür bir protoplanetle yaşadığı “çarp ve kaç” tipi bir çarpışmadan kaynaklanmış olabileceği öne sürüldü.