TBMM Genel Kurulu, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerine başladı.
AKP Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, muhalefetin termik santrale, nükleer santrale, HES’lere, RES’lere karşı olduğunu kaydederek, “Hatta GES’lere bile karşı muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Dünyada termik santraller yine açılırken, dünyada nükleer santraller tekrar açılırken, pandemiyle, Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte ortaya çıkan güç krizlerinde dünyada güç ile ilgili yeni gündemler oluşurken muhalefetin bu teklife, bu kanuna karşı çıkmasını anlamak mümkün değil” dedi. Arslan, şöyle devam etti:
*AK Parti hükûmetleri devrinde yaklaşık 105 milyon tane zeytin ağacı dikmişiz. Teklifimizde bu ağaçlardan 10 binde 4’ünün taşınması kelam konusu.
*Öyle bir hava esiyor ki AK Parti bütün zeytin ağaçlarını kesecek, hepsini ortadan kaldıracakmış üzere hava estiriliyor.
*AK Parti iktidara geldiği vakit biz zeytinyağı üretiminde dünyada beşinci iken, bugün dünyada ikinciyiz. Sofralık zeytin üretiminde dünyada birinciyiz. 105 milyon tane yeni ağaç dikmişiz.
*82 bin ağaç kesilmiyor, yalnızca yerlerinden taşınıyor. Bu nedenle muhalefetin itirazlarını kabul etmiyoruz.
BAŞARIR’DAN VARANK’A: DERİSİ KALIN
CHP Küme Başkanvekili Ali Becerikli Başarır, “Bu parlamento kamu faydası olmayan ve anayasaya muhalif olan hiçbir teklifi görüşmemelidir” diyerek kanun teklifine reaksiyon gösterdi. Başarır, şunları söyledi:
*Bu yasa toplumun, ülkenin genelinin menfaatine değil, bir küme şirketin menfaatine sipariş olarak buraya gelmiştir. Açıkça anayasanın koruduğu, kamu faydasına, etraf sıhhatine, tarıma karşıt olarak bu yasa karşımızdadır.
*Teklifin 2, 3, 4, 10, 11 ve 16’ncı unsurları, anayasamızın 2, 7, 10, 56, 123, 127, 168’inci unsurlarına alışılmamıştır. Artık sorun yalnızca zeytin değil. 5.06 tane şirketin teklifleri daima bu komiteye geliyor. Bir şirket için bu parlamento el kaldırdı indirdi.
*Yine ikinci yasa, petrol şirketlerinin menfaati için el kaldırdı indirdi. Artık jet kamulaştırmayla tarım alanları, meraları maden alanı yapacak. Bununla ilgili tek kararı cumhurbaşkanı verecek. Kim işletecek?
*Üç, beş tane şirket. Sorun burada. Burası birkaç tane şirketin iş takibinin yapıldığı bir yer değil, parlamento burası. Fakat bu hâle getirdik Meclisi. Üç tane bu kurula yasa gelmiş, üçüne de bakalım hangisi halkın menfaatine. Bu komisyonun başkanı kim? Varank.
*Hem saraya hem şirketlere yakın bir isim. Maşallah çok da laf kaldırıyor, derisi kalın. Maalesef ki bu türlü bir durum var. Ben soruyorum Sayın Varank, sen komisyonda bu maddeyi savunurken kaç tane çiftçiyi dinledin? Anayasaya baktın mı? Anayasaya açıkça ters bir durum.
“İKLİM KRİZİ, O DENLİ MEHMET ŞİMŞEK’İN ÇIKARDIĞI EKONOMİK KRİZE BENZEMEZ”
DEM Parti Küme Başkanvekili Sezai Temelli de kanun teklifinin Anayasa’nın birçok unsuruna karşı olduğunu belirterek, şu tabirleri kullandı:
“Neredeyse biraz zorlasanız, anayasanın bütün hususlarına karşı bir teklif getirmiş olacaksınız. ‘Burada anayasa tersliği tartışılamaz’ ne demek? Burası genel konsey, ya maddeyi yapacak yer. ‘Komisyonda biz geçirdik sayı çoğunluğuyla, burada bunu yapamazsınız’ hakikaten bir akıl tutulması. Gerçi bu gidince Anayasa Mahkemesi’nden dönecek, bunu siz de biliyorsunuz. O ortada ‘Ne yapsak kârdır’ hesabı bu. Bu ülkede tabiat felaketi, ekoloji felaketi çok önemli boyutlarda. İklim krizi, o denli Mehmet Şimşek’in çıkardığı ekonomik krize benzemez. Onu eninde sonunda telafi ederiz. İklim krizini düzeltemezsiniz. Bir kez çıkardınız mı dönüşü yok. Münasebetiyle dünya büyük bir felakete hakikat sürüklenirken, bütün canlıların o sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor.”
VARANK’TAN DEĞİŞİK SORU
AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank, kanun teklifine ait şunları söyledi:
“Biz burada Türkiye’nin çıkarına olmayan hiçbir hususu tartışmayız, tartışmıyoruz. Türkiye’nin elektriğinin yüzde 3,3’ünü elektrik santralleri, ‘kamu faydası yoktur’ diyorsanız, bence siz ne ekonomiyi biliyorsunuz ne Türkiye’yi tanıyorsunuz. Elbette burada kamu faydası var. Yenilenebilir güç yatırımlarının hızlandırılmasının elbette bir ehemmiyeti var. Maden alanlarının rehabilitasyonunun yapılmasının elbette kamu faydası var. Biz bu kanunu bunun için tartışıyoruz. İşi şahsileştirecekseniz onu da çok hoş bir formda yaparız. Mahir Bey dedi ki, ‘derisi kalın’. Ben sizinle hiçbir temasta bulunmadım. Siz benim derimin kalın olduğunu nereden biliyorsunuz? Ben size hiçbir temasta bulunmadım. Burada şirketlerin çıkarını değil, Türkiye’nin çıkarını koruyoruz.”