Roketlerin taşıdığı dev yakıt yükü, bugüne kadar derin uzay seyahatlerinin önündeki en büyük engeldi. Örneğin Apollo devrinde kullanılan Saturn V roketinin toplam tartısının yüzde 85’i yakıttan oluşuyordu. Bu durum hem yük kapasitesini sınırlıyor hem de maliyetleri katlıyordu.
Yeni planlara nazaran roketler, dünyadan daha hafif kalkış yapacak ve yörüngede “benzin istasyonu” üzere çalışacak tankerlere bağlanarak yakıt ikmali yapabilecek. Böylelikle hem daha uzun menzil hem de daha fazla yük ve mürettebat taşıma imkanı doğacak.
TÜM VAKİTLERİN EN ŞİDDETLİ VAZİFELERİNDEN BİRİ
Yörüngede yakıt ikmali kulağa kolay gelse de epey karmaşık bir mühendislik gerektiriyor. En büyük problemlerden biri, sıvı yakıtların çok düşük sıcaklıklarda saklanması. Ayrıyeten mikro yerçekiminde yakıtın tank içinde denetimsizce hareket etmesi transferi zorlaştırıyor.
NASA, geçen haftalarda bu probleme tahlil olacak kriyojenik soğutma sistemlerini muvaffakiyetle test etti. Bu sistemler sayesinde yakıt, yıllarca buharlaşmadan depolanabilecek.
SPACEX VE BLUE ORİGİN REKABETİ
SpaceX (Elon Musk): Şirket, Starship roketini yörüngede dev bir yakıt deposu haline getirmeyi planlıyor. Öteki Starship tankerleri bu depoyu dolduracak ve Ay’a iniş yapacak araç buradan yakıt alacak. Lakin bu sistem için 10 ila 40 ortasında uçuş gerekebileceği belirtiliyor. Musk’a nazaran, Mars’a insan göndermenin anahtarı da burada gizli…
Blue Origin (Jeff Bezos): Bezos’un şirketi New Glenn roketi ile farklı bir model geliştiriyor. Burada yakıt, Dünya yörüngesinden Ay yörüngesine taşınacak. Mürettebat diğer bir araçla geldiğinde, hazır bekleyen yakıt sayesinde iniş aracı çalıştırılacak. NASA, Artemis programı kapsamında bu yaklaşımı da kıymetlendiriyor.