Muğla’nın doğal ve arkeolojik SİT alanları ile ünlü Gökburun Yarımadası, betona dönüştü. Bodrum ilçesi Gölköy Cennet Koyu’ndaki Gökburun Yarımadası’nda 18 ay evvel inşaata başlayan Cengiz Holding, cennet yarımadayı betona gömdü. Bodrum’da bakir kalan nadir koylardan Cennet Koyu’ndaki Gökburun Yarımadası’ndaki doğal ve arkeolojik sit alanlarından oluşan 678 bin metrekarelik alanda inşaata başlayan Cengiz Holding, suratını alamadı, denize dolgu yapıp marina inşaatına başladı.
VALİLİK DE DURDURAMADI
Muğla Valiliği’nin ekim ayı sonuna kadar olan inşaat yasaklarına da uymayan Cengiz Holding ne belediyeyi ne valiliği ne de bakanlığı dikkate almadı. Gökburun Yarımadası’nı betona gömen Cengiz Holding, Akdeniz foklarının barınma alanı olan bölgede argümana nazaran ruhsatsız ve müsaadesiz marina inşaatına başladı. Dev inşaat makineleri, kamyonlar, dozerlerin aralıksız çalıştığı görüldü.
Betona boğulan alanda tek bir ağaç kalmadı. Otel inşaatına ‘ÇED gerekli değil’ kararı verilen şirket, deniz kıyısına yedi batık dalgakıran üretimi için de onay almıştı. Dalgakıranlar için koya iş makineleri daldı. Akdeniz foklarının mağaralarının bulunduğu alanda denizin içinde süren inşaata reaksiyon geldi. Cengiz Holding, 3 bin 171 metrekare alana beton bloklarla yedi dalgakıran dikmek için çalışma başlattı.
SIRA DENİZE GELDİ
Gökburun Yarımadası’nın betona gömüldüğünü, sıranın denizin içine geldiğini belirten MUÇEP (Muğla Etraf Platformu) Bodrum Sözcüsü Nihat Kalyoncu, yansılarını lisana getirdi. Kalyoncu şunları söyledi:
“Cengiz holding neden durdurulamıyor? Zira kurumların bütün güçlerini almışlar. Bu nedenle de gördüğünüz üzere akla ziyan bir durumun ortaya çıkmasına neden oldular. Bodrum’un ne tabiatına ne yapısına ne altyapısına ne üst yapısına uymayan bir inşaat talanı var, yasaya uygun hiçbir şey yok.”
Nihat Kalyoncu
Geleceğe bu türlü mi miras bırakacağız
Bölgede yalnızca insanların yaşamadığını, karada ve denizde bir ömrün sürdüğünü vurgulayan MUÇEP Sözcüsü Kalyoncu, şöyle konuştu:
“Sonra diyoruz ki foklar, balıklar nereye gitti? Azaldı, nasıl azalmasın ki? Foklar, balıklar öteki canlılar bu cehennemde nasıl yaşasın? Biz gelecek kuşaklara bu türlü bir dünya mı bırakacağız, bu türlü bir Bodrum mu bırakacağız? Bu devletin bir ayıbıdır. Burada karada ve denizde ekosistem rant uğruna bitti. Bedel mi pekala?”
Cennet Koyu, otel ve villa inşaatıyla betona boğuldu
Burada yapılanlar hiç normal değil
“İnanılır üzere değil” diyerek şaşkınlığını lisana getiren Kalyoncu, şunları söyledi:
“Cengiz Holding tekrar bildiğini yapıyor, maalesef devlet bu hususta aciz kaldı. İmarı, inşaat ruhsatı varsa sorun değil ancak burada olağan olan bir şey yok. Burada tahsisler var, tahsislerin akabinde olağan olmayan kapasite arttırımları var. Bunlar da yetmezmiş üzere karada ve denizde tecavüzler var arkeolojik alanlara tecavüz var, arkeolojiyi tarihi hiçe saymak var.”
Gökburun Yarımadası bir vakitler bölgeye has bitki örtüsüyle kaplı yeşil bir alandı. Yarımadadaki otel inşaatı, arkeolojik SİT alanı olmasına karşın sürdürüldü. Çalışmalar sırasında çok sayıda tarihi eser ziyan gördü. Cengiz Holding artık denizin içerisinde batık dalgakıran ve beton bariyerler yapıyor.
Tarihi yapıtları dümdüz ettiler
Çalışmaların arkeolojik yapıtlara de büyük ziyan verdiğini belirten Nihat Kalyoncu, “Cengiz burada inşaat yapıyor. Ne ismine yapıyor? Resmen talan mantığı var, güya bir yerlerden bir şeyler kaçırıyorlar üzere. İnşaat mühleti yaklaşık 16-17 ay oldu, belediye burada inşaatı durdurdu” tabirlerini kullandı.
Cengiz Holdingin belediyenin yasağını dikkate almadığını söyleyen Kalyoncu, şöyle dedi: “Yarımadaya o denli bir dalış yaptılar ki inanılır üzere değil. Burası arkeolojik SİT alanıydı.
Tarihi yapıtların üzerinden iş makineleri geçti fakat ne yazık ki devletimizin kurumları bu duruma mani olamadılar.”
Cengiz Holding’den açıklama
Gökburun Yarımadası’ndaki inşaat çalışmalarına ait şu açıklama yapıldı:
“Bvlgari Resort & Mansions Bodrum projesinde inşaat yasağı kapsamına girmeyen; bina içi mekanik, elektrik montajları ve mimari ince işler yapılmaktadır. Projenin dış alanında ise peyzaj işlerine yönelik bitki, ağaç ekimleri ve yüzeysel sulama sistemi montajları (damla sulama) yapılmaktadır. Yaz periyodunda uygulanan inşaat yasağı kapsamına giren rastgele bir çalışma yürütülmemektedir. Ayrıyeten proje inşaat alanı 1’inci derece arkeolojik SİT alanında değildir. 1’inci derece arkeolojik SİT alanında hiçbir vakit rastgele bir inşaat faaliyeti gerçekleştirilmemiştir.”