Uzman Diyetisyen Yasemin Kuşcu yaptığı açıklamada, mantarın düşük kalori ve yüksek besin pahalarını bünyesinde barından bir zerzevat olduğunu belirtti. Kuşcu, mantarın yüksek besin bedelinin yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle de ön plana çıktığını vurgularken, tüketim ölçüsünün ise istenilen düzeyde olmadığını söyledi.
Türkiye’de başta kültür mantarı olmak üzere, değişik çeşitlerdeki mantar üretiminin son yıllarda arttığına dikkati çeken Kuşçu, vejetaryenler için de mantarın kıymetli bir besin hususu olduğunu bildirdi.
Doğal ortamda denetimsiz üretilen mantarların tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Kuşcu, “Kültür mantarlarının tüketimine bakıldığında kalori içeriği düşük ve besin pahası çok yüksek” dedi.
Mantarın, B kümesi vitaminler, potasyum ve antioksidanlardan açısından son derece varlıklı olduğuna dikkati çeken Kuşcu, mantarın bu özellikleri hasebiyle tekrar bağırsak ve kalp sıhhati açısından da öne çıktığını aktardı.
“Mantarın yararları daha çok anlatılarak tüketimi teşvik edilmeli”
Sofralarda mantarın daha fazla yer alması gerektiğini belirten Kuşçu, şunları kaydetti:
“Selenyum ve beta glukan içeriğinden ötürü mantarın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu tesirleri var. Bu nedenle bilhassa büyüme gelişme çağındaki çocuklar ile gençler için öneriyoruz. Protein içeriğinin de yüksek olması nedeniyle de et tüketmeyen vejetaryenlerin bilhassa mantar tüketimini öneriyoruz.
Toplum olarak aslında mantardan biraz uzak duruyoruz. Bu durum pişirme biçimi ve sunumdan da kaynaklanıyor. Mantara çok alışkın değiliz. Bunun için de mantarın pişirilmesine yönelik uygun ve değişik tarifler geliştirebilir. Sıhhat profesyonellerinin görüşleri alınabilir. Eğitim kampanyaları düzenlenebilir. Mantarın yararları daha çok anlatılarak da kesinlikle tüketimi teşvik edilmeli.”