Türk Nöroloji Derneği Başağrısı Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi de olan Bıçakcı, sıhhat kongresi için geldiği Antalya’da, AA muhabirine, toplumda bel, baş, boyun ağrılarının çok sık görüldüğünü söyledi.
Toplumda en verimli çağlarda hayat kalitesini bozan ağrı tipinin baş ağrısı bilhassa de migren baş ağrısı olduğunu vurgulayan Bıçakcı, yeni başlayan, daha evvel hiç yaşanmamış ani gelişen şiddetli ağrılarda beklemeden sıhhat kuruluşuna başvurulmasını önerdi.
Bıçakcı, nedeni bilinmeyen baş ağrılarının, hipertansiyon, travma, damar tıkanıklıkları, kimi unsurların kullanılması ya da bırakılmaya bağlı yoksunlukları yahut enfeksiyon üzere nedenlerle ortaya çıkan iki tipi olduğunu belirtti.
Nedeni bilinmeyen ağrılara primer baş ağrıları denildiğini belirten Bıçakcı, bilhassa tansiyon tipi ve migren baş ağrılarının bunlar içinde çok sık görüldüğünü bildirdi.
Dünyada her 6 şahıstan birinin migren olduğunu kaydeden Bıçakcı, şöyle devam etti:
“Genetik yatkınlık gözetir. Beslenme düzensizliğinin, hareketsizliğin, az su tüketmenin, rüzgarın farklı istikamette esmesi, lodos olması, klimalı yerde çok kalınması, mayalı yiyecek tüketmek, her zamankinden az ya da çok uyumak, seyahat yapmak bu ataklara yani migren baş ağrılarına neden olabiliyor. Doktorların en değerli misyonu ağrıyı sonlandırmaktır. Ağrıyı sonlandıralım derken bu, o bireyde çok fazla ağrı kesici kullanılması manasına gelmemelidir.”
Zaman içinde ağrı kesiciyi çok kullanmanın da baş ağrısına yol açabildiğini lisana getiren Bıçakcı, “Bir kişi, üç aydan bu yana haftada üçten fazla ağrı kesici kullanıyorsa ve artık ağrıları çok daha artmışsa çok ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı gelişmiş olabilir. Bu çok da az görülen bir durum değildir, üçüncü basamak hastanelere müracaatlarda ağır formda görülmektedir.” dedi.
– “Mevsim geçişleri de baş ağrısı yapabiliyor”
Şebnem Bıçakcı, kimi hastaların ağrı çekmemek için çok farklı ağrı kesiciler aldığını belirterek, bu ilaçların bir müddet sonra böbrek meseleleri, hipertansiyon, mide yakınmaları ve alerjik meselelere da yol açtığını kaydetti.
Ağrı kesici ölçüsü arttıkça hastanın baş ağrılarının da karmaşık hale geldiğine dikkati çeken Bıçakcı, evvelce ayda 1-2 kere migren atağına bağlı baş ağrısı yaşarken hastanın artık her sabah ağrı kesiciyi alıncaya kadar geçmeyen ağrılarla uyanmaya başladığını söyledi.
Bıçakcı, hava değişimlerinin önemli boyutta ağrı ataklarını tetikleyebildiğine değinerek, “Baş ağrısının yanında eklem, kas, sırt, bel ağrılarınızı da ortaya çıkarabilir. Ağrılardan kurtulmak için en değerlisi istikrarımızın sağlanmasıdır. Beslenmeye, uykuya, spor yapmaya itina gösterip, hayata bakışımızı ve gerilimin bize yaptığı negatif tesirden kurtulmaya, onu denetim altına almaya çalışmalıyız.” diye konuştu.
Bilimsel olmayan hiçbir tedaviye prestij edilmemesini öneren Bıçakcı, ağır kronik ağrı çekenlerin bu alanda uzmanlaşmış doktorlardan yardım alması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Leave a Reply