Afet konutları yapılan İkizce Mahallesi’nde, tapulu arazi sahiplerine yeni konutların yapılacağı gerekçesiyle bölgede bulunan konutlarını, ağılları terk etmeleri istendi. Gönderilen iletide, “Adınıza kayıtlı taşınmaz üzerinde Yeşilyurt (MALATYA) Tapu Müdürlüğü’nde 4153 sıra no ile Re’sen Kamulaştırmasız El Koyma Suretiyle Tescil süreci yapılmaktadır” tabirleri kullanıldı.
POLİS MÜSAADE VERMEDİ
İkizceliler karara reaksiyon hedefiyle toplanıp hareket kararı aldı. “Dayatmaya hayır”, “Keyfiyete hayır”, “Burası yolgeçen hanı değil” dövizleri taşıyan İkizcelilerin yürümesine polis müsaade vermedi.
Görüşmelerin akabinde yürüyüşlerine devam eden İkizceliler ismine avukat Muharrem Gemici açıklama yaptı. Gemici, şunları kaydetti:
*6 Şubat zelzelelerinin üzerinden 2 yıl geçmesine karşın, o periyot için 3 ay mühlet ile ilan edilen OHAL kapsamında çıkartılan kararnamelere dayanılarak, bugün prestijiyle İkizce’de 210 adet tapulu özel mülkiyete el konulmuştur.
*İkizce’de başta 8 bin olarak planlanan konut sayısı bir anda 28 bin 297 konut ve iş yerine çıkarılmıştır.
*Depremde, birinci yaşadığımız kahırların büyüklüğü karşısında yöre insanı da elinden gelen fedakarlığı göstererek 8 bin olarak planlanan konut imaline o devirde ses çıkarmamıştı.
MUHATAP BULAMIYORLAR
*Ancak geldiğimiz etapta köyün elindeki tapulu tarım yerlerine el koyma süreci, halkın ve köylünün bilgisi dışında yapılmıştır. İkizceliler, bir gecede tapuların ellerinden alınarak iş makineleri sokulan hayat alanlarından terke zorlanmış ve 15 gündür muhatap bulamamaktadır.
*Yapılan süreç planlama prensipleri ve yanlışsız kentleşme unsurlarına uygun olarak yapılmış değildir. Rastgele bir ön çalışma yapılmadan yerin özellikleri ve uygunluğu araştırılmadan, burada toplumsal konut, başka bir kısım yönetim ise zelzele konutu inşa edileceğinden bu kapsamda inşaat çalışmalarına başlamıştır.
*Rezerv alanları ve yerinden dönüşüm alanlarına gerekli takviye ve kıymet verilmeden hukuka karşıt olarak özel mülkiyete müdahale ile karşı karşıya bulunmaktayız.
“YAPILAN KAMUYA ZARAR”
*Bu nedenle el koyma süreci, kamu faydasına değil, tersine kamu zararınadır. Şayet illa da yapılmakta ısrarcı olunuyorsa, yöredeki hazine ve belediye yerlerinde süreç tesisine mani bir sebep bulunmamaktadır.
*Yörede, köylünün anayasal temel hakkı olan mülkiyet ve hayat hakkı çiğnenerek hukuka muhalif süreçler yapılmaktadır. Sarsıntıda dayanaklılık ve kendine mahsus kültürel özellikler konusunda kâfi bir çalışma yapılmadan süreçler çarçabuk başlatılmıştır ve ileride önemli bir külfete ve Malatya’nın plansız bir kentleşmeyle karşı karşıya olduğu bilinmelidir.
*Bu sebeplerle İkizceliler olarak yapılmak istenen süreçten bir evvel dönülmesini ve tapularımızın asıl sahipleri olanı köylümüze iadesini tez olarak istemekteyiz.
Leave a Reply