Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Hissesi, belediyelerin topladığı emlak vergilerinin %10’undan oluşuyor. Mescitler, hanlar ve sivil mimari örnekleri üzere tarihi yapıların korunması için kullanılan bu fon, valiliklerin “hakkaniyet” unsuruna nazaran dağıtılıyor.
USÜLSÜZ SAVLARI ORTAYA ÇIKTI
2018’de yanan Kilit Konağı, 2019’da Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne 18 yıllığına kiralandı. Mukaveleye nazaran, onarım masrafları mülk sahibinden alınmadan büsbütün kamu kaynaklarından karşılandı.
Ancak süreçte usulsüzlük savları ortaya çıktı. Onarım projesine ters olarak hidrolik kireç bazlı enjeksiyon yapıldığı, yüklenici firmanın 108 ton enjeksiyon argümanıyla 3 milyon TL talep ettiği lakin valilik ve İTÜ raporlarıyla bu uygulamanın projeye karşıt ve teknik olarak imkânsız olduğu belirlendi. Bu nedenle 3 milyon TL’lik ödeme engellendi.
İlk ihale bedeli 7,3 milyon TL olan onarımın maliyeti, iş artışı ve mühlet uzatımıyla 14,8 milyon TL’ye ulaştı. Bu meblağ, Antalya’daki vergi mükelleflerinin ödediği emlak vergilerinden kesilen hisseyle karşılandı.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, ödemelerin belediye bütçesinden değil, valilik tarafından aktarılan kültür fonundan yapıldığını belirtti. Lakin uzmanlar, bu fonun da halkın vergileriyle oluştuğunu ve kamu kaynağı olduğunu vurguluyor.
Sözleşmenin AKP’li idare devrinde imzalanması eleştirilirken, mevcut CHP’li idarenin bu mukaveleyi sürdürmesi de reaksiyon çekti. Uzmanlar, kamu faydasına karşıt olduğu gerekçesiyle kontratın feshedilebileceğini, geçmişte belediyenin misal bir promosyon kontratını feshettiğini hatırlattı.
TESCİLLİ KONUTLAR HARABE, KONAK RESTORE EDİLİYOR
Yönetmeliğe nazaran, fonların ilin kültürel kıymetlerine öncelik verilerek hakkaniyetle dağıtılması gerekiyor. Fakat Balbey’de birçok tescilli mesken harabe durumdayken, bir siyasala ilişkin konağın restore edilmesi, hakkaniyet unsurunun göz arkası edildiği yorumlarına yol açtı.
Tartışmalar, hem eski AKP’li idarenin mukavele üretim sürecini hem de mevcut CHP’li idarenin bu mukaveleyi devam ettirmesini sorguluyor. Kontrol misyonunu üstlenen valiliğin ise süreçte kâfi kontrolü sağlayamadığı belirtiliyor.