Türk Harb İş Eskişehir Şubesi, TÜİK’in açıkladığı 2024 Aralık enflasyon bilgilerine reaksiyon göstermek gayesiyle sendika önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Türk Harb İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, emekçilerin hayat standartlarının her geçen yıl daha da zorlaştığını ve alım güçlerinin süratle eridiğini vurguladı. Atak, bilhassa savunma endüstrinde çalışan çalışanlara yönelik maaş iyileştirmelerinin yetersiz olduğunu belirterek, “Savunma endüstrinde çalışan çalışanlara yapılacak artırım oranı en az yüzde 67 değil, yüzde 107 olmalı” dedi.
Atak, TÜİK’in açıkladığı enflasyon sayılarının, personel ve işçilerin yaşadığı ekonomik zorlukları yansıtmadığını savundu. Bunun yanı sıra, Türk Harb İş olarak birçok aksiyon gerçekleştirdiklerini, hatta Ankara’ya yürüdüklerini lakin bu gayretlerin dizi kadar gündeme gelemediğini tabir etti.
“Emekçilerin dayanacak gücü kalmadı. Her yıl alım gücümüz daha da düşüyor. Sıkıntı bir devirden geçiyoruz, lakin yetkililer bu durumu göz gerisi ediyor,” diyen Atak, sendikalara üretimden gelen güçlerini kullanarak daha tesirli bir uğraş başlatma davetinde bulundu.
“Uzun vakittir sesimizi duyurmaya çalışıyoruz”
Hasan Atak açıklamasında şöyle dedi:
“Biz Türk Harb İş Sendikası olarak savunma sanayi iş kolunda örgütlü olan bir sendikayız. Üyelerimizle birlikte çok uzun vakittir sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hem Eskişehir kamuoyuna hem de Türkiye kamuoyuna sesimizi duyururken son yıllarda ülkemizde yaşanan ekonomik krizin maalesef bizlere yaşatmış olduğu büyük problemleri, büyük geriye düşüşü anlattığımız kadar birebir vakitte ulusal savunmada ülkemizin geleceği için, ülkemizin bekası için ulusal savunmanın güçlendirilmesi gerektiğini, ulusal savunmanın üst seviyede dikkate alınması gerektiğini lakin bilhassa Eskişehir’de Türkiye’nin hava kuvvetlerinin her türlü savaşla ilgili olan uçaklarının bakım tamiratını yapan çalışanın uzun vakittir maalesef ihmal edildiğini gerek özlük haklarıyla gerek iş yerlerimizde yaşanan meselelerle geri plana bırakıldığını anlatmaya çalıştık.
TÜİK SAYILARINA İNANMIYORUZ
Biz üyelerimizle birlikte bundan evvel uzun vakittir yapılmayan aksiyonları hayata geçirmeye çalıştık. Ankara’ya yürüdük, yemekhanelerimizde sesimizi çıkarmaya çalıştık. Eskişehir’de tekraren üyelerimizle birlikte alana indik. Lakin bugünlerde gündem olan bir Gassal dizisi kadar gündem olamadık. Bizler için üzücü, dramatiktir bu. Bugün de açıklanan enflasyon oranlarıyla birlikte adeta bizlerle bir sefer daha alay edildiğini gördük. Artık TÜİK’in sayılarına inanmadığımız üzere TÜİK sayılarının bizim alım gücümüze darbe üzerine darbe indirdiğini bir kere daha buradan söylemek için sizlerle buluştuk.
SON 30 YILIN EN TABANA VURMUŞ GÜNLERİNDEYİZ
Asgari fiyatla bugün beşerler 22 bin liraya geçinmeye çalışıyorlar. Ulusal savunma sanayi personelleri de bunun bir tık üzerinde fiyatlara mahkum edilmiş vaziyette. Açlık sonunun 21, yoksulluk sonunun 69 bin lira olduğu bir ülkede bu sayılarla geçinmek mümkün değildir. TÜİK sayılarıyla memura da işçiye de emekçiye de ulusal savunma emekçisine de bu sayıların reva görülmesi asla kabul edilir bir durum değildir. Bu durumu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Sonuna kadar da çaba etmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde toplu iş görüşmelerimiz başlayacak. Biz TÜİK datalarını bir yerden anlatırken toplu iş görüşmelerinde de son 30 yılın tabana vurmuş günlerini yaşıyoruz. Tekraren Harb İş’e, Türk İş’e taleplerimizi iletmiş olmamıza karşın bu taleplerimiz son 2 yıldır hayata geçmediği üzere bir adım dahi ilerlemedi. 30 yıldır tabana vuruyorsunuz. Biz artık sesimizi duyuramıyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Burada yetkililerin bu ülkenin geleceği için bir tahlil bulmasını talep ediyoruz.
YÜZDE 107 ARTIRIM İSTİYORUZ
Bizler toplu iş görüşmesinde o denli 15’lerle, 20’lerle bu ülkenin geçim standartlarının çıkartılamayacağını görüyoruz. Bizim geçmiş periyotlarda kümülatif olarak kaybımız olan yüzde 67’nin ulusal savunmada çalışan emekçilere verilmesi gerekmektedir. 2025 yılı için bu güzelleştirmenin üzerinde yüzde 107’nin altında yapılmaması gerekmektedir. Biz zira kendi rakiplerimizle lakin bu halde rekabet edebiliriz. Biz gelir vergisinde yüzde 10 sabitlenmenin gerçekleşmesin talep ediyoruz. Tıpkı vakitte kira yardımı, çocuk yardımı, mevt yardımı, evlenme yardımı bütün toplumsal haklarımıza yüzde 107’nin altıda artırım ve yüzde 67 kümülatif güzelleştirmenin altında bir güzelleştirmenin yapılmaması gerektiğini buradan bir sefer daha söylüyoruz.
Türkiye sendikacılık hareketine de seslenmek istiyoruz; kesinlikle herkes özeleştirisini yaparak bu tabana vurmuşun bir çıkışını yakalamalıdır. Türkiye’deki sendikalar yalnızca yapmış olmak için alanda olmamalıdır ya da masada konuşmamalıdır. Bir an evvel talepleri lisana getirmeli. Şayet yerine getirilmiyorsa üretimden gelen gücümüz kullanılmalıdır. Artık kimsenin dayanacak gücü kalmamıştır.”
Leave a Reply