Araştırma, Doğu Anglia Üniversitesi öncülüğünde İngiltere, İspanya ve Singapur’dan gelen toplam 557 kişinin datalarıyla gerçekleştirildi. İştirakçilerin 336’sı obezite, diyabet ya da yüksek tansiyon üzere sıhhat sıkıntılarına sahipti.
Bilim insanları, iştirakçilerden alınan manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taramaları ile kalp odacıklarının büyüklüğü ve kan pompalama kapasitesi üzere parametreleri inceledi. Bu bilgilerle kalbin “işlevsel yaşı” hesaplanarak, kronolojik yaşla karşılaştırıldı.
Avrupa Kalp Mecmuası’nda (European Heart Journal) yayımlanan çalışmaya nazaran, sıhhat riski taşıyan bireylerin kalpleri ortalama olarak biyolojik yaşlarından 4,6 yıl daha yaşlı çıktı. Obezite üzere durumlarda ise bu fark çok daha yüksek olabiliyor.
Araştırmanın başında yer alan kardiyolog Dr. Pankaj Garg, özellikle diyabet ve obezite üzere durumların kalpte süratli yaşlanmaya neden olduğunu belirtti. Garg, “Bu tıp sıhhat meseleleri olan şahısların kalpleri, bazen onlarca yıl daha yaşlı olabiliyor” dedi.
Ancak araştırma birtakım sınırlamalara da dikkat çekiyor. Örneğin, iştirakçilerin bu sıhhat problemlerini ne kadar müddettir yaşadığı göz önünde bulundurulmadı. Ayrıyeten çalışma, sırf ileri yaş kümesinde bu sıkıntıları yaşayan bireylerle sonlu kaldığı için sonuçlar genelleştirilemeyebilir.
Araştırma kümesinin küçük olduğu ve modelin farklı kümeler üzerinde de test edilmesi gerektiği söz edildi. Bu nedenle geliştirilen aracın geçerliliği için daha geniş çaplı çalışmalar gerekiyor.
Yine de araştırmacılar, bu aracın tabipler tarafından danışmanlık süreçlerinde tesirli bir biçimde kullanılabileceğini düşünüyor. Dr. Garg, sağlıklı beslenme ve sistemli idmanın kalbin yaşlanma sürecini yavaşlatabileceğini belirterek, “Bu sistem, insanlara kalp hastalıklarına karşı çaba bahtı verebilir” dedi.