Türkiye’nin can damarı Kızılırmak’ın iç acıtan hali, çekilen son imgelerle bir sefer daha ortaya çıktı.
Türkiye’nin en uzun ırmağı olan Kızılırmak, sadece ziraî üretim ve içme suyu için değil; tarih boyunca türkülere, şiirlere, efsanelere mevzu olmuş kültürel bir simge olarak da Anadolu’nun belleğinde yer alıyor.
Bugün ise hem kuraklığın hem de yanlış insan müdahalelerinin gölgesinde adeta can çekişiyor.
DEBİSİ SÜRATLE DÜŞTÜ
Sivas’ın İmranlı ilçesinden doğarak İç Anadolu’yu uzunluktan boya geçen Kızılırmak, Karadeniz’e ulaşana kadar yüzlerce yerleşim yerine hayat veriyor. Tarım topraklarının sulanmasında, içme suyunda, balıkçılık faaliyetlerinde ve ekosistemin devamlılığında vazgeçilmez bir rol üstleniyor.
Son yıllarda tesirini artıran kuraklık, yağışların düzensizliği ve bilinçsiz su kullanımı, Kızılırmak’ın debisini süratle düşürdü.
Son çekilen imgelerde ırmağın yataklarının kuruduğu, kıyılarında büyük boşlukların oluştuğu ve akışın birçok noktada durma noktasına geldiği açıkça görülüyor. Kuruyan topraklar ve terk edilmiş tekneler, Kızılırmak’ın giderek yok olduğunu gösteriyor.
MADEN TEHDİDİ ALTINDA
Kuraklığın yanında, bölge saran maden şirketlerinin üretim süreçlerinde Kızılırmak suyunu kullanmak istemesi, ırmağı daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor. Madenlerin aslında can çekişen ırmaktan milyonlarca ton su çekmesi, tarımı, hayvancılığı ve içme suyu kaynaklarını direkt tehdit edecek.
Uzmanlar, Kızılırmak’ın yok oluşunu önlemek için suyun daha şuurlu kullanılmasına, çağdaş ve tasarruflu sulama yollarına geçilmesine ve maden şirketlerinin su kaynaklarını tüketmesine müsaade verilmemesi gerektiğini söylüyor.