Geçen hafta Johannesburg’un yaklaşık 150 kilometre uzağındaki eski Buffelsfontein Altın Madeni’nden 324 kişi çıkarıldı ve yasa dışı madencilerle polis ortasındaki aylardır süren gerginlik sona erdi. Lakin madende çalışanların yamyamlığı da içeren öyküleri şimdilerde ortaya çıktı…
78’i ölen kaçak madenciler; aylarca yiyecek olmadan, çok az ölçüde su ile yerin yaklaşık 1.5 km altında mahsur kalan bu beşerler hayatta kalmayı başaramadı. Kefaletle özgür bırakılan lakin yasa dışı madencilik ve altın bulundurma suçlamalarıyla karşı karşıya olan ve zayıflıkları dikkat çeken iki kişi, The Telegraph gazetesine hayatta kalmak için başvurdukları vahim prosedürleri anlattı.
“BUNUN TEK DEVALARI OLDUĞUNA KARAR VERDİLER”
Hâlihazırda kefaletle özgür bırakılmış fakat yasa dışı madencilik ve altın bulundurma suçlamalarıyla karşı karşıya olan; zayıflıklarıyla dikkat çeken iki kişi, The Telegraph gazetesine hayatta kalmak için meslektaşlarının başvurduğu dehşetli sistemleri itiraf etti.
Bu sırada, kurtarma operasyonuna katılan bir kişi de BBC’ye verdiği röportajda, madene inip çürüyen cesetleri gördükten sonra artık et yiyemediğini anlattı:
“Bu cesetler hakikaten çok makus kokuyordu… Bana, yiyecek bulma talihleri olmadığı için kimilerinin madende öbür insanları yemek zorunda kaldığını söylediler. Ayrıyeten hamamböceği de yiyorlardı. Hayatta kalmak için bacak, kol ve kaburga kesimlerini kestiler. Bunun tek devaları olduğuna karar verdiler.”
“YAKIN TARİHİN EN FECÎ İHMALLERİNDEN BİRİ”
Bu şok edici gerçekler, Güney Afrika’da olaya dair tartışmaları daha da derinleştirdi. Kimi yorumcular, çete üyelerine karşı sıfır tolerans siyaseti uygulayan polisi övdü. Lakin, önde gelen sendikalar da dahil olmak üzere kimi kesitler, devleti “yakın tarihteki en dehşetli ihmallerden biri” ile suçladı.
7 KİŞİLİK KAFESLERE 13 KİŞİ SIĞDIRMIŞLAR
BBC’ye ismini Mkwayi olarak veren bir kişi, yetersiz beslenme nedeniyle 7 kişilik kafeslere 13 kişinin sığabildiğini söyledi:
“Çok susuz kalmışlardı ve çok kilo kaybetmişlerdi, bu yüzden kafese daha fazlasını sığdırmayı başardık. Zira madende iki gün daha kalsalardı hayatta kalamazlardı. Onları mümkün olan en kısa müddette dışarı çıkaramasaydık, ölmüş olacaklardı.”
“DIŞARI ÇIKMAK İSTEMEDİKLERİ YALAN”
Mkwayi, polisin madencilerin kendi istekleriyle dışarı çıkmayı reddettiğine dair açıklamalarını da, “İnsanların dışarı çıkmak istemediği palavra. Bu beşerler yardım için can atıyordu, ölmek üzereydiler” diyerek yalanladı ve birçok durumda açlık ve susuzluktan hareket edemez hale geldiklerini ekledi.
MİLLETVEKİLİNDEN SERT TEPKİ
Güney Afrikalı milletvekili Ian Cameron ise yaşananların ayukka çıkmasının akabinde, “Eğer polis insanların çıkışını engelleyip onların açlıktan ölmesine neden olduysa, bu durumda önemli bir soruşturma yapılmalı ve bu işin içinde olan polis memurları hakkında gereken sonuçlar alınmalı” dedi. Cameron ayrıyeten, makus şöhretli bir çete başkanının kaçmasına müsaade verdikleri için polise sert tenkitler yöneltti: “Onun kaçmasına müsaade verilmesi ve polisin bunu itiraf etmesi, açıkça polisin bir şeylere bulaştığını gösteriyor ve bu daha geniş bir bağlamda birçok kuşku uyandırıyor.”
Leave a Reply