Küçükçekmece 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, ortalarında Kuşağım Güngen ve İnanç Güngen’in de bulunduğu birtakım tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada, 4 müşteki ile tarafların avukatları da hazır bulundu.
Savunmasını yapan tutuklu sanık Kuşağım Güngen, bir kabahati olmadığını öne sürerek, “Ben istihdam sağladım. Fenomen değilim, benim işim hoşluk salonu işletmek. Tek derdim çocuklarım.” dedi.
Tutuklu sanık Oğuzhan Küllü, 2017 yılının temmuz ayında Kuşağım Güngen Hoşluk Merkezi’nde muhasebeci olarak misyona başladığını, hoşluk alanında çeşitli aygıtların satışını yaptığını ve finans müdürüne süreçleri bildirdiğini anlattı. Küllü, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, imza yetkisi olmadığını savundu.
Tutuklu sanık Ali Osman Tunca, hiçbir mukavele alanında olmadığını ve kontratın nasıl yapıldığını bilmediğini öne sürdü. Uydurma evrak düzenlediği ve örgüt üyesi olduğu tarafındaki suçlamaları kabul etmediğini belirten Tunca, sanık İnanç Güngen’in kendisine çanta çanta para verdiği istikametindeki tezleri kabul etmediğini lisana getirerek, tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Duruşmada, tutuklu sanık Jenerasyonum Güngen ve tutuksuz sanıklar ortasında vakit zaman kelamlı tartışma yaşanırken, tarafları salonda bulunan jandarma vazifelileri sakinleştirdi.
Mahkeme heyeti, salonun yetersiz olduğu gerekçesiyle duruşmanın Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki salonda yapılmasına hükmetti. Heyet, duruşmayı yarına erteledi.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 kişi “mağdur”, 6 kişi “müşteki”, 26 kişi ise “sanık” olarak yer alıyor.
İddianamede, 10 Kasım 2023’te İstanbul Emniyeti Mali Hatalarla Uğraş Şube Müdürlüğüne iletilen şikayet dilekçesinde, Jenerasyonum Güngen’in kendi ismini taşıyan hoşluk merkezi üzerinden kara para akladığı ve naylon fatura düzenlediği istikametinde ihbarda bulunulduğu belirtiliyor.
Bazı müştekilerin tabirine yer verilen iddianamede, sanık Kuşağım Güngen’in hoşluk merkezine gittikten sonra bedeninde yanık, enfeksiyon ve yaralar üzere kalıcı meseleler meydana gelen mağdurların da olduğunun tespit edildiği aktarılıyor.
Örgütün, uydurma kalfalık ve usta öğretici evraklarıyla eğitim seviyesi kâfi olmayan işçi çalıştırdıkları belirtilen iddianamede, Sıhhat Bakanlığının onayı olmayan uydurma dokümanlarla kayıt dışı kullanılan aygıtlar sonrasında halk sıhhatinin tehlikeye atıldığı ve bu sayede haksız yarar sağlandığı belirtiliyor.
İddianamede, sanıklar İnanç Güngen ve Neslihan Güngen tarafından yönetilen hata örgütünün franchise kontratı için anlaştığı bireyleri ikna etmek maksadıyla, örgüt yöneticisi Yeliz Çalışkan ve Buket Hoşmen aracılığıyla sade içerikler bulunan ve bayi açılışında gereken tüm süreçlerin Jenerasyonum Güngen Hoşluk Merkezi isimli şirket tarafından karşılanacağı belirtilen mukaveleleri okuttukları söz ediliyor.
Ayrıca şirketin yüksek cirolar elde ettiği ve 3 ay üzere kısa bir müddette franchise bedelinin amorti edildiğine yönelik düzmece içerikli görüntüler izlettikleri belirtilen iddianamede, franchise mukavele içeriklerini okuyan bireylerin mutabakat koşullarını kabul etmesi sonrasında Yeliz Çalışkan’ın mukavele nüshalarını çoğaltmak mazeretiyle odadan ayrılıp farklı içerikler bulunan mukaveleyi ilgililere imzalattığı kaydediliyor.
İddianamede, sanıkların Çalışkan’ın imzalattığı dokümanlarla, franchise ortaklarını ağır kontrat ve kontrat fesih kaideleriyle ziyana uğrattıkları, bu sayede yüksek hacimli haksız yarar sağladıkları söz ediliyor.
Sanıkların gerek kendi şirketlerine gerekse franchise bayilerine temin edilen aygıtların CE dokümanının bulunmadığı aktarılan iddianamede, aygıtlara ilişkin dokümanların düzmece olarak üretildiği, ağır mukavele kurallarıyla satılan aygıtların arıza yapması durumunda teknik servis ve garanti süreci vermedikleri belirtiliyor.
İddianamede, franchise bayilerine zorla eser satıldığı, almak istemeyenlere kontrat koşullarına nazaran icraya verileceği, mal varlıklarına el konulacağı formunda baskı uygulandığı ve bu bireylerin tehdit edildikleri, sanıkların mukaveleleri feshetmek isteyenlere de hileyle imzalattıkları mukavele kaidelerini göstererek, fesih bedeli ismi altında para talep ettikleri, para vermek istemeyen bayilerin mal varlıklarını çalışanlarının üzerine vermesi durumunda mukaveleyi fesih edebileceklerini söyleyerek baskı uyguladıkları kaydediliyor.
Hazırlanan MASAK raporlarında, örgütün tüm para transferlerini tıpkı banka üzerinden gerçekleştirdiği ve bu bankadan yüksek meblağlarda kredi çekebilmek için geçersiz faturalar düzenlediğinin tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Kuşağım Güngen ve eşi İnanç Güngen hakkında “Vergi Yordam Kanunu’na muhalefet”, “malvarlığı bedellerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek”, “banka yahut kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak gayesiyle dolandırıcılık”, “suç işlemek hedefiyle örgüt kurma”, “kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık”, “zehirli husus imali ve ticareti yapmak” ve “resmi dokümanda sahtecilik” cürümlerinden başka ayrı 49 yıl 8 aydan 154 yıla kadar mahpus cezası talep ediliyor.
İddianamede, öteki 24 sanık için de emsal kabahatlerden değişen müddetlerde mahpus cezası isteniyor.