Suriye Süreksiz Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ülkesindeki etnik ve dini kümelerin ayrılık taleplerini kesin bir lisanla reddetti. Kuveyt merkezli En-Nahar gazetesine verdiği röportajda Şara, “Kürtler ve Süveyde halkıyla tahliller mümkündür, lakin bu çözüm ülkenin birliği çerçevesinde olmalıdır” diyerek, özerklik taleplerini “gerçeklikten uzak hayaller” olarak nitelendirdi.
Şara, “Devlet siyaseti intikam değil, müsamaha temelli bir yaklaşımdır. Herkesle konuşabiliriz ancak ülkenin parçalanması müzakere konusu olamaz,” tabirlerini kullandı.
Röportajda Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketine yönelik soruları da yanıtlayan Şara, bu yapıyla şahsî ya da siyasi bir bağının olmadığını vurguladı. Tıpkı vakitte IŞİD hücumlarının gayesinde olduğunu belirterek, “Ben IŞİD’in en büyük mağduruyum” dedi.
Şara ayrıyeten, bölgedeki tüm milliyetçi ve İslami ideolojilerin iflas ettiğini öne sürerek, “Bu yaklaşımlar toplumu bir ortaya getirmek yerine daha fazla bölünmeye yol açtı” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye-İsrail bağlantılarına dair değerlendirmelerde de bulunan Şara, barış görüşmelerinin fakat Golan Tepeleri’nin iadesi ve 1974 Anlaşması’nın uygulanmasıyla başlayabileceğini söyledi. “Bu kurallar yerine getirilmeden İsrail ile barış masasına oturmak gerçekçi olmaz” dedi.
Lübnan ile ilgili olarak ise, iki ülke ortasında vakit zaman dillendirilen gerginlik savlarını yalanlayan Şara, “Suriye, Lübnan’ın iç işlerine müdahale etmeyecek. Aramızdaki alakalar zannettiğiniz kadar problemli değil” açıklamasını yaptı.
Ülkesinin geleceğine dair optimist bir tablo çizen Şara, Suriye’nin hem iç dinamikleri hem de milletlerarası ittifakları sayesinde “bir uyanış sürecine girdiğini” tabir etti. “Ülkemiz kendi gücüyle ve dostlarıyla yine inşa ediliyor. Bu toparlanma periyodunu kimse engelleyemez” dedi.