Dezenformasyonla Uğraş Merkezi, toplumsal medyada gündem olan “Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivi sahipsiz bırakıldı ve imha edilmek isteniyor” argümanlarına ait bir açıklama yayımladı. Açıklamada tezlerin gerçeği yansıtmadığı tabir edildi.
2006 yılından beri yangın güvenliği için iklimlendirme sistemlerinin uygulandığını söz eden DMM, 51 arşiv işçisinin vazifesine aralıksız devam ettiği tabir edildi. Ayrıyeten mevcut binanın taşınma sonrası Yunus Emre Enstitüsü tarafından kullanılacağı bilgisi de kamuoyuyla paylaşıldı.
CHP’Lİ VEKİLDEN BAKANLIĞA TEPKİ
Açıklamaya reaksiyon CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’dan geldi. Toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Arşiv, sabıkalı Yunus Emre Vakfı’nın insafına bırakılmış, adeta sahipsiz kalmıştı. Palavra söylüyorsunuz” diyerek reaksiyon gösterdi.
Yavuzyılmaz’ın paylaşımı şöyle:
“Asıl ben Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı yalanlıyorum!
Ankara Ulus’taki dünyanın en büyük vakıflar arşivinin bulunduğu binanın, sabıkalı Yunus Emre Vakfı’na tahsis edilmesi nedeniyle, arşivin tehdit altında olduğunu belirtmiştim.
Zira Bakanlık, içinde bin yıllık eşşiz evrakların yer aldığı vakıflar arşivini hem koruyan hem de araştırmalar yapan 51 arşiv çalışanını, binadan çıkarmış, misyon yerlerinden uzaklaştırmış, öbür bir adrese göndermişti.
Arşiv, sabıkalı Yunus Emre Vakfı’nın insafına bırakılmış, adeta sahipsiz kalmıştı.
Bugün Bakanlık yaptığı açıklamada; 51 arşiv işçisinin misyon yerlerinden uzaklaştırılmasına ‘yalan’ diyor.
O vakit Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a bir berbat, bir uygun haberim var!
Kötü haber Palavra söylüyorsunuz.
Çünkü bu 51 arşiv işçisi Ankara Ulus’taki Vakıflar Arşiv Binası’nda yoklar. Yani vazife yerlerinden uzaklaştırılmışlar.
İyi haber
Ben sizin için, bu 51 arşiv çalışanının yeni adreslerini, nerede olduklarını buldum
Milli Müdafaa Caddesi, No: 20. Namık Kemal Mahallesi, Kızılay adresindeler.
Demek ki neymiş, asıl siz palavra söylüyormuşsunuz.
Arşiv sahipsizmiş!
Ayrıca bir dikkat cazip mevzu da
Mütevelli Heyeti Lideri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un olduğu,
Yunus Emre Vakfının, isminin naylon fatura yolsuzluğuyla anıldığını söz etmeme karşın, bu kısma palavradan bile olsa hiç itiraz etmediniz. Bu kısımla ilgili de yüreğiniz yetiyorsa yalanlama yapın!”
