Samsun’da bir ortaya gelen vatandaşlar, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören kanun teklifine reaksiyon gösterdi. SAMÇEP, Tarım Orkam-Sen, KESK ve TMMOB’un ortak davetiyle İlkadım ilçesinde bir ortaya gelen protestoculara, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da dayanak verdi.
Tarım Orkam-Sen Samsun Şube Başkanı Erdem Avcı, burada yaptığı açıklamada zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına imkan tanıyan teklifin toplumdan kaçırıldığını ve bir “talan planı” olduğunu belirtti. Teklifin sırf içeriğiyle değil, hazırlanış ve sunuluş biçimiyle de sermaye yanlısı olduğunu söz eden Avcı, teklifin görüşmelerinin 26 saat aralıksız sürdüğünü ve halka kapalı bir biçimde gerçekleştirildiğini anlattı.
Yasa teklifinin sırf makul bölgeleri değil, ülkenin dört bir yanındaki doğal hayat alanlarını tehdit ettiğini aktaran Avcı, Kaz Dağları, Akbelen, İkizdere, Munzur, Aydın, Erzincan, Cudi, Artvin Cerattepe ve Boyabat’taki tabiat uğraşlarına atıf yaparak bu teklifin tabiat ve ömür alanlarına karşı bir bütün olarak tehdit oluşturduğu belirtti.
Avcı, şöyle konuştu:
“Yüzeyde ‘yenilenebilir güç yatırımlarının önünü açmak’ hedefiyle hazırlandığı söylenen bu yasa teklifi, gerçekte tabiatın, tarımın ve kırsal ömrün topyekûn tasfiyesini hedefleyen bir yağma planıdır. Zeytincilik kanunundan Mera Kanunu’na, Etraf Kanunu’ndan Elektrik Piyasası Kanunu’na kadar pek çok düzenleme, şirketlerin lehine olacak biçimde tekrar yazılmıştır. Zeytinlikler ‘taşınabilir’ sayılarak maden ve güç projelerine açılmak istenmektedir. Mera alanlarının ‘kamu yararı’ mazeretiyle özel yatırımlara tahsisi kolaylaştırılmaktadır. ÇED süreçleri işlevsizleştirilmekte, kurumların sessizliği ‘olumlu görüş’ sayılmaktadır. Kaçak tesislere af getirilmekte, müsaadesiz yatırımlar yasallaştırılmaktadır. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne harika yetkiler tanınmakta, bürokratik kontrol düzenekleri by-pass edilmektedir. Kurulacak yeni bir ‘üst kurul’ eliyle, Cumhurbaşkanlığı nezdinde tüm süreçler merkezileştirilmektedir.
Bu düzenleme yasalaşırsa mevcut alanlardaki tahribat daha da artacak. Yeni ruhsatlar çok kolay verilecek. Ormanlar, meralar, tarım alanları, yeraltı su kaynakları, yani bütün tabiat kamu faydası ismi altında sermayeye devredilecek. Hukuksuz projeler izinlendirilecek, denetimsizlik kalıcı hale gelecek. Bütün bu düzenlemelerin yanı sıra bu yasa tasarısında birinci sefer yapılan bir uygulama ile tüm doğal kaynaklarımız öbür büyük bir tehdit altında.”